Diyelim ki bir kızıl haç gönüllüsü, bir deprem bölgesine gidiyor. | TED | لنفرض مثلًا أن متطوعًا في الصليب الأحمر يذهب إلى منطقة زلزال. |
Böylece aile Şam'ın Yermuk kampı diye bilinen bölgesine kaçtı. | TED | لذا سافرت العائلة إلى منطقة بدمشق معروفة باسم مخيم اليرموك. |
Bizi yeni bir sigara içme alanına sürdüler. Demek dedikodular doğruymuş. | Open Subtitles | ــ إنّهم ينقلوننا إلى منطقة تدخين جديدة ــ إذاً الإشاعات حقيقية |
O Tahliye Bölgesi'ne girmek için annemin anahtarını aldı. | Open Subtitles | لقد أخذ هو تذكرة مرورها للدخول إلى منطقة الإخلاء |
Cylonların ikmal hattı olarak kullandıklarını bildiğimiz bir bölgeye sıçrarız. | Open Subtitles | نقوم بالعُبور إلى منطقة نعلم أن السيلوتز يستخدمونها كخط إمداد |
Çok Uzun, yeni iniş noktasına doğru albayı izleyin. Onu gördüm, Snake. | Open Subtitles | تووتول، اتبع العقيد إلى منطقة الهبوط الجديدة. |
- Uydu hedef bölgesine giriyor. - ...savaşa. | Open Subtitles | دخل القمر الصناعي الآن إلى منطقة الهدف إلى المعركة |
Uygarlık kendi kendini yok etmeye çalıştı. Kent yozlaşıp tam bir korku bölgesine dönüştü. | Open Subtitles | حاولت الحضارة تدمير نفسها تحولّت المدينة إلى منطقة رعب تامّ |
Pluto bölgesine vardığınızda bunu ona verin. | Open Subtitles | ثم عندما تصلان إلى منطقة أفلاطون أرجو منكما أن تعطياه هذه العريضة |
Temiz bir sayfa açmaktan bahsetmişken, Samantha son zamanların modası olan başka bir bölgesine taşındı. | Open Subtitles | وتحدث من الألواح نظيفة، سامانثا انتقل إلى منطقة تعليب اللحوم العصرية. |
Geçiş iznin olmadan gerilla bölgesine asla ulaşamazsın. | Open Subtitles | أنت تحتاج لترخيص للدخول إلى منطقة الفدائيين |
Hayalim bir savaş muhabiri olmaktı ama bulduğum gerçek dünya beni çok daha farklı bir çatışma alanına götürdü. | TED | كان طموحي أن أكون مراسلة حربية، ولكن الواقع الذي اصطدمت به ذهب بي إلى منطقة نزاعات مختلفة تمامًا. |
Eğlence alanına bu şekilde gidemezsin, dedim. | Open Subtitles | قلت .. إنك لن تذهب إلى .منطقة الإستجمام هكذا |
- Bela. İki uçak bu yöne geliyor, batıya tuzak alanına gidiyorlardı. | Open Subtitles | هناك طائرتان متجهتان إلى هنا كانتا متجهتين غرباً إلى منطقة الشرك |
Uzun süre sonra ilk kez Uchiha Bölgesi'ne gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى منطقة عشيرة يوتشيها .. للمرة الأولى منذ مدة |
Şimdiki istasyon Medina Değişim Bölgesi. | Open Subtitles | الآن نصل إلى منطقة التبادل بالمدينة القديمة |
Planımız, onları Eğlence Bölgesi'ne çekip pusuya düşürmek. | Open Subtitles | الخطة هي ان نستدرجهم إلى . منطقة المرح وننصب كمين لهم |
Şimdi, başka bir bölgeye bakalım, Karayiplere. | TED | الآن دعونا ننظر إلى منطقة أخرى ، منطقة البحر الكاريبي. |
Buna göre, bilinmeyen bir bölgeye gidiyor olmalı. | Open Subtitles | طبقاً لهذا، لا بد من أنه يؤدي مباشرة إلى منطقة مجهولة. |
Bırakın da, içeri girip, kızımı güvenli bir bölgeye götüreyim. | Open Subtitles | دعني أدخل لهناك وأحضر إبنتي إلى منطقة آمنة |
Çok Uzun, yeni iniş noktasına doğru albayı izleyin. | Open Subtitles | تووتول، اتبع العقيد إلى منطقة الهبوط الجديدة. |
Ama gökyüzünün çok ufak bir kısmına işaret edebiliyor. | TED | ومع ذلك فبإمكانه أن يتوجه إلى منطقة صغيرة في السماء |
Ailem uzun yıllar boyunca yaşadığımız şehirden taşındı. Daha güvenli bir yer olan uzak kırsal bir alana taşındık. | TED | وانتقلت أسرتي خارج المناطق الحضرية , حيث كنا نعيش , إلى منطقة ريفية نائية حيث كانت أكثر أمانا. |