Metropolis'e gelecek olursan, beni ara. Sana borçluyum. | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى ميتروبوليس قم بزيارتي أدين لك بواحدة |
Aynı Metropolis'e dönüp, motosikletli parti düşkünü olduğum ve sana hayatımdan defolmanı söylediğim gibi mi. | Open Subtitles | مثل إذا أنتقلت إلى ميتروبوليس أصبح حيوان سائق للحفلات و أخبرك بأن تبتعد عن حياتي مثل ذلك صح |
Metropolis'e doğru yola çıktın sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت بأنك سوف تكون في طريقك إلى ميتروبوليس |
Jason'ı arıyorsan iş için Metropolis'e gönderdim. | Open Subtitles | إن كنتي تبحثين عن جايسن أرسلته إلى ميتروبوليس ليقضي لي حاجة |
Metropolis'e, tekrar birlikte olmamızdan iki hafta sonra taşınan da sendin. | Open Subtitles | لقد انتقلت إلى ميتروبوليس بعد أسبوعين من إلتقائنا |
Metropolis'e geliyor ve tamamen değişiyorsun. | Open Subtitles | جئت إلى "ميتروبوليس" وأصبحت شخصاً مختلفاً تماماً |
Metropolis'e geri dönmeden önce ne kadar vaktim var seninle? | Open Subtitles | كم ستبقى معي قبل أن تذهب إلى (ميتروبوليس) معها ؟ |
SağIıklı çıkarsan Metropolis'e gideceksin. | Open Subtitles | عندما نجد أن شهادتك الصحية سليمة، سنأخذك إلى (ميتروبوليس) |
On yaşındayken Metropolis'e kaçmaya kalktım. | Open Subtitles | عندما كنت في العاشرة، حاولت الهروب إلى (ميتروبوليس) |
Dün gece. Onunla Metropolis'e gittim. | Open Subtitles | الليلة الماضية، ذهبت معه إلى (ميتروبوليس) |
Haydi Ryan, Metropolis'e geri dönmeliyiz. | Open Subtitles | هيّا يا (رايان) يجب أن نعود إلى (ميتروبوليس) |
Nell ve Dean Metropolis'e taşınıyor, ve benim de onlarla gitmem gerekmiş. | Open Subtitles | سينتقل (دين) و(نيل) إلى (ميتروبوليس)، ومن المفترض أن أذهب معهما |
Nell'e, onunla Metropolis'e taşınmayacağımı söyleyeceğim. | Open Subtitles | قررت إخبار (نيل) أني لن أنتقل معها إلى (ميتروبوليس) |
- Hazır olduğumda Metropolis'e döneceğim. | Open Subtitles | -سأعود إلى (ميتروبوليس) عندما أكون مستعداً |
Kan örneklerini başka testler için Metropolis'e yolladım. | Open Subtitles | أرسلت عينات دمها إلى (ميتروبوليس) من أجل إعادة الفحص |
Kötü kıçını al ve, Metropolis'e geri dön. | Open Subtitles | إرجع بنفسك البائسة إلى "ميتروبوليس" |
Metropolis'e kaçan insanların başına ne gelir, bilirim. | Open Subtitles | عندما يذهبون إلى ميتروبوليس |
Hadi Metropolis'e gidip beraber birilerini kurtaralım! | Open Subtitles | هيّا لنذهب إلى (ميتروبوليس) وننقذ أحداً ما معاً |
Metropolis'e geldiğimden beri öğrendiğim tek şey, güç sahibi olan insanların her daim halkın çıkarlarını gözetmedikleri. | Open Subtitles | شيء واحد تعلمته منذ وصولي ...إلى (ميتروبوليس) أن صاحب النفوذ ليس دائما مهما... بمصالح الناس في الواقع |
Ve hemen sonra orayı kapattılar ve ben de Metropolis'e tayin oldum. | Open Subtitles | والشيء التالي الذي عرفته... أنهم أخفوا كل هذا... ونقلوني إلى (ميتروبوليس) |