Ne tür bir enerji santrali seçtiğinize dikkat etmeniz gerekir. | TED | ويجب أن تكون حذرًا بالنسبة إلى نوع المحطة الذي تختاره. |
Bu da bir tür tıbbı test olduğuna işaret ediyor, kolonoskopi gibi. | Open Subtitles | وهذا يشير إلى نوع من اختبار طبي منتشر, مثل ربما نظرية القولون |
Belirtiler bir tür saldırı ya da sabotaj olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | العلامات تشير إلى نوع من أنواع عمليات التهكير أو التخريب |
Bu toprakları topluyor olma eylemi bile bir çeşit manevi iyileşmeyi sağladı. | TED | إن عمل جمع التربة بحد ذاته قاد إلى نوع من المعالجة الروحية |
Bu aile çekişmesi yeni bir çeşit bitkiye öncülük edebilir. | Open Subtitles | هذا النزاع العائلي سوف يؤدي إلى نوع جديد من النبات. |
Doğal lisan işleme algoritmaları ile, - baştan sona, satır satır okuma yapabilen bir tür bilgisayar - anahtar kavramları ortaya çıkarıyoruz. | TED | يمكننا أن ناخذ طريقة ترتيب الكلام واللغه إلى نوع من القراءة عن طريق مع جهاز كمبيوتر، سطراً سطراً، لاستخراج المفاهيم الرئيسية منه |
Ama onun yerine ilişkimi pek inanmadığım bir tür mite dönüştürdüm. | TED | ولكن الذي قمت به عوض ذلك هو تحويل علاقتي إلى نوع من الأسطورة التي لا أؤمن بها جدا. |
Bu yayın evi farklı yazarlara ve yeni bir tür kitaba ihtiyaç duyuyor. | TED | نوع جديد من دار للنشر بحاجة إلى نوع جديد من القراء ونوع جديد من الكتب. |
Ve ne kadar fevkalade olursa olsun, çoğu zaman hayran kaldığımız bir tür basitleştirmeye indirgenemez. | TED | وعجيب كما هو، لا يمكن اختزاله إلى نوع من التبسيط اصبحنا نعجب به كثيرا. |
Metal bir çubuk binayı bir tür Frank Gehry aparatı gibi her yöne ışık saçar hale getiriyor. | TED | عصى ماديَّة تلك التي تحوّل المبنى إلى نوع من نماذج فرانك جيري التي تعكس الشمس على كل الإتجاهات. |
Professor, firma ne tür mal satıyor? | Open Subtitles | أنظر إلى نوع البضائع التى يبعها الكازينو يا أستاذ |
İki uçlu olan bir tür anahtara gerek var. Üzerinde çalışıyorum fakat çok dayanıklı. | Open Subtitles | نحتاج إلى نوع من المفاتيح ذو شقين أنا عملت عليه طوال الليل، لكنه قاسي |
Onu okulundan alıp bir tür casusa dönüştürmeye uğraşmanız yüzünden mi? | Open Subtitles | اخراجه من المدرسة أو تحويله إلى نوع من الجواسيس؟ |
Genellikle bir tür hormon dengesizliğinin göstergesidir. | Open Subtitles | و هذا يشير عادةً إلى نوع من الخلل الهرموني |
Ama bu onların bir gün bizi tehdit edecek bir tür geliştireceği gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يغيّر الحقيقة بأنّهم لربما في يوم ما قد يتطوّروا إلى نوع لربما يهددنا |
Bu videoda kurbanın ne tür bir silahla öldürüldüğünü gösteren hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شئ بهذا الفيديو يشير إلى نوع السلام المستخدم بقتل الضحية |
Yani içeride bölmeler vardır... ...bölmelerin duvarlarını bir çeşit nemli toprakla inşaa ederler... ...ve bu kuruduğunda bir çeşit kerpiçvari yüzey oluşur. | TED | هذا يعني أن هناك دوائر بالداخل، يخطون الجدران بالتربة الرطبة ويجف إلى نوع أشبه بسطح أدوبي. |
Bir çeşit değişiklik yapmam gerektiğini biliyordum. | TED | ومن ثم أدركت أنني بحاجة إلى نوع من التغيير. |
İnsanları bir çeşit sihirli ışığa sokmayı amaçladık. | TED | لذا فإن الفكرة هي التي تقوم خطوة إلى نوع من ضوء السحر. |
Bir çeşit nezarethaneye alınmış gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم قد أخذوا إلى نوع من غرف الإحتجاز |
- Bunu anlatıyorum çünkü bir çeşit koruma veya af istiyorum. | Open Subtitles | -أنا آسف -أقول لك هذا لأنني بحاجة إلى نوع من الحماية |