Şu yere bir baksana! Buranın sahibi biziz! | Open Subtitles | انظر إلى هذا المكان ، نحن نمتلكه |
Şu yere bir bak. | Open Subtitles | انظري إلى هذا المكان |
bu yere bir bak. Zamanın bile unuttuğu bir ev. | Open Subtitles | انظر إلى هذا المكان إنه المنزل الذي قد نساه الزمن |
Seni bu yere ben yönlendirmiş oldum. Her şey benim istediğim gibi gelişti. | Open Subtitles | لقد قُدتُكَ إلى هنا، إلى هذا المكان لقد حدثَ كلّ شيءٍ كما أردتُ. |
-Biliyorum, Şuraya bir bak. sanki her beş dakikada bir yeni bina yapılıyor. | Open Subtitles | أعلم ، أنظر إلى هذا المكان المباني كل خمس دقائق ترتفع وهي كذلك |
Vay, Şuraya bir bak. Bir tane bile temiz bardak yok. | Open Subtitles | أنظري إلى هذا المكان ليس نظيفا كالزجاج لمرأى البصر |
Onlara Burayı buldum, şimdi herşeyi yok etmek için, Burayı kullanacaklar. | Open Subtitles | لقد قُدتهم إلى هذا المكان وهم الأن سيستخدمونه لتدمير كل هذا |
O buraya ait değil. | Open Subtitles | لا ينتمي إلى هذا المكان ليس بعد الآن |
Şu yere bir bak. | Open Subtitles | أنظري إلى هذا المكان. |
Şu yere bir bak. | Open Subtitles | أنظر إلي أنظر إلى هذا المكان |
Şu yere bir bak. | Open Subtitles | انظر إلى هذا المكان. |
Şu yere bir baksana. | Open Subtitles | أنطر إلى هذا المكان |
Üzgünüm.Seni bu yere getirdiğim içinde özür dilerim. | Open Subtitles | إنى آسفة. آسفة حتى استدرجتكِ إلى هذا المكان. |
Akılcı mantığımın ruhlar alemiyle çürütüldüğü bu yere hiç gelmemeliydim. | Open Subtitles | ما كان يجدر بى الحضور إلى هذا المكان حيث حير عالم الأرواح عقلى المنطقى |
Sonra atalarıma ait bu yere geliyorum... ve anımsıyorum... tıpkı bu çiçekler gibi... hepimiz ölüyoruz. | Open Subtitles | وبعد ذلك أجيء إلى هذا المكان مع أحفادي ساتذكر كلنا سنموت مثل هذه الزهور |
Evlatlarım buraya, ölmekte olan yeryüzünün ...yozlaşmış ruhunun ayaklarımızın altında kanamakta olduğu bu yere çok uzaklardan geldik. | Open Subtitles | أطفاليجاءوامن بعيد.. إلى هذا المكان حيث تلتهم الأرض القاحلة الأرواح الفاسدة تحت أقدامنا |
Şuraya bir bak! Hani onur? | Open Subtitles | أنظر إلى هذا المكان أين الشرف الذي يوجد فيه؟ |
Şuraya bir bak! Sivri kenarlı mobilyalarım var. | Open Subtitles | انظر إلى هذا المكان لدى أثاث ذو أطراف مدببة |
Temizledim, tabii ama Şuraya bir baksanıza. | Open Subtitles | لقد فعلت ، ولكن أعنى ، أنظر إلى هذا المكان |
Şuraya bir bak, dostum. Burası hiç olmaması için inşa edilmiş. | Open Subtitles | انظر إلى هذا المكان هذا المكان لا يحتوي على أيّ ثغرات أمنية |
Müşteriler için Burayı anımsatan muhteşem bir hatıra olur. | Open Subtitles | سوف يترك ذلك ذكرياتٍ رائعة لكلّ الزّبناء الّذين يأتون إلى هذا المكان |
O buraya ait değil. Hayır, sen korkmuşsun. | Open Subtitles | -إنها لا تنتمي إلى هذا المكان. |
Tanrı sağ olsun, miyopluğum beni buraya getirdi. | Open Subtitles | الفضل للرب، قِصر بصري نقلني إلى هذا المكان البائس |