Benim için öyle. Bu eve gelmemin ve işi, hayalet yazarlığı almamın sebebi. | Open Subtitles | هي كذلك بالنسبة لي لهذا جئت إلى هذا المنزل لهذا أخذت هذه الوظيفة. |
Daha önce de görüştüm bu adamla. Bu eve iki kez gittim. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع هذا الرجل من قبل وذهبت إلى هذا المنزل مرتين |
Bu eve adım attığım ilk günden itibaren kimsenin beni sevmediğini kimsenin beni ailenin bir parçası olarak kabul etmediğini biliyordum. | Open Subtitles | ، عرفت منذ اللحظة التي جئت فيها إلى هذا المنزل أن لا أحد يحبني أن لا أحد قبلني كفرد من العائلة |
Bu olay önceki evinizde başladı ve sizi Bu eve kadar takip etti. | Open Subtitles | ورغم كل ذلك، تلك الظاهرة بدأت في منزلك الآخر، وتبعتك إلى هذا المنزل |
Neden bir insan O eve geri dönmek istesin ki? | Open Subtitles | لماذا يرجع أي أحد إلى هذا المنزل علي أية حال؟ |
Sadece bir formalite,bu belgeyi imzaladıktan sonra sanat eseri Bu eve dönene kadar koruma altına alınmış olacak. | Open Subtitles | مجرد شكليات لمرة واحدة وقعت هذه الوثيقة إن القطعة الفنيةَ مغطية حتى تعود إلى هذا المنزل |
Seni Bu eve getiren neydi Ajan Mulder? | Open Subtitles | ما الذي أحضرك إلى هذا المنزل, أيها العميل مولدر؟ |
Bu eve geldiğim günden beri... yüzünde bir gülümseme bile görmedim. | Open Subtitles | منذ اليوم الذي أتيت فيه إلى هذا المنزل لم تحسن معاملتي لمرة واحده |
Pekâlâ, ilk olarak yukarı çıkıp arkadaşına bir daha Bu eve gelemeyeceğini söyle. | Open Subtitles | أولاً , أريدك أن تذهب إلى غرفتك وتخبر صديقك أن لا يأتي ثانية إلى هذا المنزل |
Bu eve bir daha geri dönemezsin çünkü artık senin evin olmayacak! | Open Subtitles | أن لا عودةَ إلى هذا المنزل ما أن تغادر، فلن أعودَ لك زوجة ودّعوا أباكم يا أولاد |
Bu sayede, Bu eve başım dik bir şekilde dönebilirim. | Open Subtitles | وهكذا سأستطيع العودة إلى هذا المنزل مرفوع الرأس |
Eğer onunlaysan, Bu eve geri dönmeni istemiyorum. | Open Subtitles | إن كنت معه فلا أريدك أن تعود إلى هذا المنزل |
Lütfen... size ait olan hiçbir şey gelmedi Bu eve. | Open Subtitles | رجاءً لا شيء جاء أبدًا إلى هذا المنزل لكِ |
Onu Bu eve geri getirmek için tam üç dakikan var... yoksa karının çok canı yanar. | Open Subtitles | لديّك بالضبط 3 دقائق لتعيد تلك المرأة إلى هذا المنزل أو زوجتك الصغيرة البكاءة المراوغة سوف تتأذى |
Bu eve gelip beni suçlayayım deme sakın! | Open Subtitles | لا تأتي إلى هذا المنزل .. و تقم برمي الاتهامات |
Sanırım o yüzden Bu eve getirdiğin en son kadın elinde pompa ve tamir takımıyla geldi. | Open Subtitles | ربما لهذا السبب آخر امرأة أحضرتها إلى هذا المنزل أتت مع مضخة هواء وعدة تلصيح |
Bu eve taşındığımız günü hatırlıyorum, ne kadar nefret ettiğimi de. | Open Subtitles | أذكر يوم إنتقلنا إلى هذا المنزل وكم كرهته. |
Bu eve kanlı para getirdiniz. | Open Subtitles | لقد جلبت أموال ملطخة بالدماء إلى هذا المنزل |
Aradığımız tüm o evler arasında Bu eve taşınmamız bana tesadüfmüş gibi gelmiyor. | Open Subtitles | والحقيقة أن انتقلنا إلى هذا المنزل محدد من جميع المنازل ونحن ننظر في. انها فقط لا يبدو مثل صدفة بالنسبة لي. |
O eve girdim ve o fotoğraflara baktım- ...kökler arayan kayıp bir kız ve onlar beni kabul ettiler ve beni sevdiler. | Open Subtitles | دخلت إلى هذا المنزل . . و نظرت إلى الصور . . |
Oraya gidip, bizzat "hoş geldiniz" demek isterdim ama tahmin edebileceğiniz gibi O eve geri dönmek bana zor geliyor. | Open Subtitles | لكنت سأذهب إلى هناك وأرحب بهم بصورة شخصية... ولكن كما قد تتخيل، فالعودة إلى هذا المنزل أمر صعب عليّ، بعد ما رأيته |