O'na karşı o kadar da kayıtsız değilsin . o kadar bunamadım! | Open Subtitles | أنتِ لست متبلدة الشعور تجاه سحره أنا لست كبيرًا إلى هذه الدرجة |
Söylesene benden o kadar hoşlandığına göre benim için ne yapacaksın? | Open Subtitles | قل لي بما أنني أعجبك إلى هذه الدرجة ماذا ستفعل لأجلي؟ |
- Bunları o kadar çok geri istiyorlarsa, parasını ödemeliler. | Open Subtitles | إن كانوا يريدون استرجاعها إلى هذه الدرجة.. فعليهم أن يدفعوا |
Ah, Zuko. Bu kadar dramatik olma. Eminim babam seni orada görmek ister. | Open Subtitles | زوكو لا تكن حساساً إلى هذه الدرجة أنا واثقة أن أبي يرغب بحضورك |
Jericho yayından kalktığından beri seni Bu kadar mutsuz görmedim. | Open Subtitles | لم أرك محبطا إلى هذه الدرجة منذ ألغو برنامج جيريكو |
Yani evet, bizim dosyamız iyiydi ama o kadar da iyi değildi. | TED | أعني. رأينا كان جيدا لكن ليس إلى هذه الدرجة |
o kadar da uzun olmadı, baba. | Open Subtitles | ليس طويلا إلى هذه الدرجة يا أبي, فقط دقيقتين أو ثلاثة |
o kadar da kafa karıştırıcı değil! Ne istediğini soracaksın kadına. | Open Subtitles | إنه ليس مشوشاً إلى هذه الدرجة اسألها ماذا تريد |
Hamile olduğumdan beri klübü ihmal ettiğimi biliyorum ama o kadar çok değil. | Open Subtitles | أقصد ، أنني أعلم أنني أهملت النادي منذ أن حبلت لكن ليس إلى هذه الدرجة |
İhtiyacım yok. o kadar geç kalmadım, değil mi? | Open Subtitles | لا أحتاج إليه ، أنا لست متأخرة إلى هذه الدرجة ، أليس كذلك ؟ |
Eğer o kadar iyiyse, neden eroin bağımlısıydı? | Open Subtitles | إذا كانت رائعة إلى هذه الدرجة فلماذا أدمنت على الهيروين؟ |
Yedi yil o kadar da uzun değil. | Open Subtitles | سبع سنوات ليست فترة طويلة إلى هذه الدرجة |
Ay isiginda yol kat etmek o kadar yorucu muydu? | Open Subtitles | هل كانت جولتك الليلية متعبة إلى هذه الدرجة ؟ |
o kadar da ilginç değil. | Open Subtitles | إنهُ ليسً مثيراً للاهتمام إلى هذه الدرجة. |
Çok kolay oldu bu. İyiyiz ama o kadar da iyi değiliz. | Open Subtitles | ، لقد كان الامر سهلا للغاية نحن جيدون ، ولكن ليس إلى هذه الدرجة |
Joe o kadar da kötü birisi değil. | Open Subtitles | كما تعرفين ، جوي ليس رجلاً سيئاً فعلاً إلى هذه الدرجة |
Ve bir soru soruyorlar, ve soru da şu: Bu insanlar nasıl Bu kadar hevesli olabiliyorlar? | TED | ويتسائلون .. كيف يمكن ان يكون هؤلاء الاشخاص شغوفون إلى هذه الدرجة بهذا الخصوص ؟ |
Peki eğer bu böcekler Bu kadar alçaksa, neden öylece hepsinden kurtulmuyoruz? | TED | إذاً ، بما أن هذه الحشرات خسيسة إلى هذه الدرجة لماذا لا نتخلص منها جميعاً ؟ |
Gelecekle ilgili şeyler Bu kadar rekabete dayandığında ise insanlar artık yaratıcılıklarıyla değerlendirilmiyorlar. | TED | وعندما تصل الأمور إلى هذه الدرجة من التنافس حول المستقبل، لا يتم تقييمنا نحن البشر وفقاً لقدراتنا الإبداعية. |
Tanrım, hiç Bu kadar heyecanlı olabileceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم يخطر لى ببال أن تكون مثيرة إلى هذه الدرجة |
o kadar merak ediyorsun madem, niye gidip John'a kendin sormuyorsun? | Open Subtitles | إن كنت فضولياً إلى هذه الدرجة فلمَ لا تسأل (جون) بنفسك؟ |