"إلى هذه الغرفة" - Traduction Arabe en Turc

    • bu odaya
        
    • odaya dalacak
        
    • bir odaya götürdüler
        
    bu odaya giren herkes fiziksel şiddet tehlikesi altında demektir. Open Subtitles أي شخص يدخل إلى هذه الغرفة سيكون عرضةً لعنف جسدي.
    bu odaya giren herkes fiziksel şiddet tehlikesi altında demektir. Open Subtitles أي شخص يدخل إلى هذه الغرفة سيكون عرضةً لعنف جسدي.
    Bay Azeem bu odaya girdiğinizden beri ne oldu da sizi yakalayacağımızı düşünüyorsunuz? Open Subtitles سيد عظيم الذي حدث منذ دخولك إلى هذه الغرفة هل يعطيك أي انطباع
    Bizden önce bu odaya varabilmek için uçmuş olmalısınız. Open Subtitles لا بد أنك طرت إلى هذه الغرفة حتى تقف أمامنا الآن
    Yarın, karakterim birden odaya dalacak, bu koltuktan sıçrayacak, ve şu camdan dışarı atlayacak. Open Subtitles في الغد، شخصيتي ستدخل فجأة إلى هذه الغرفة ويقفز على هذة الكنبة، وبعدها يقفز من الشباك
    Acele etme, ama bu odaya geri döndüğünde... o boşlukta bir isim görmek istiyorum. Open Subtitles و خذ كيفما شئت من الوقت و لكن عندما تعود إلى هذه الغرفة أريد رؤية اسم أحدهما على ذلك الخط
    Bu gece bu odaya geçiyorum, burası benim evim ve istemiyorsan, gidebilirsin Open Subtitles سوف أنتقل إلى هذه الغرفة الليلة هذا منزلي، وإن لم يُعجبكِ هذا يمكنكِ الرحيل
    bu odaya gelmeye nasıl cüret edersin sidik torbası. Open Subtitles . . كيف تجرؤ المجئ إلى هذه الغرفة أيها الحثالة؟
    Katil, kurbanını bu odaya getirmeyi planlıyor. Ve getirdiğinde, onu karşılamak için burada olacağız. Open Subtitles يخطط هذا القاتل لجلب ضحاياه إلى هذه الغرفة
    Bu yüzden, bu konuda endişelenmeye başladığımda bu odaya gelip, Afrika'nın en derin ve karanlık ormanın içindeymişim gibi davranarak cesaretimi ölçerim. Open Subtitles لذا عندما أجد نفسي قلقة منها. أختبر شجاعتي. اّتي إلى هذه الغرفة.
    bu odaya gelene kadar maruz kaldığınız zorluklar için özür dilemeyeceğim çünkü tüm o baskılar ve acılar gerekliydi. Open Subtitles لن أعتذر عن المصاعب التي عانيتم منها للوصول إلى هذه الغرفة. الضغوط والآلام كانت ضرورية.
    Ve sadece üst düzey personel bu odaya girebiliyor. Open Subtitles والموظفون الكبار فقط هم الذين يُسمح لهم بالدخول إلى هذه الغرفة
    O yüzden iki dünyada da ucu buraya bu odaya çıkan delikler açtım. Open Subtitles لذا قمتُ بتمزيق الثقوب الدوديّة في كِلا العالمين، حيث تؤدّي إلى هنا، إلى هذه الغرفة
    bu odaya gelmek senin için garip olmalı. Open Subtitles لعله من الغريب عليك المجيء إلى هذه الغرفة
    Ama kurbanımızın nasıl bu odaya geldiğini açıklamıyor. Open Subtitles ما زلت لا أفهم كيف انتهى المطاف بالضحية إلى هذه الغرفة
    - Bu sadece bir oda. - bu odaya giremezsin. Open Subtitles إنها مجرد غرفة لا يمكنك الدخول إلى هذه الغرفة
    Fark ettim ki, bu odaya her gelişinde sandalyeyi biraz daha çekiyorsun. Open Subtitles لقد لاحظت انه في كل مرة .جئت إلى هذه الغرفة .كنت تأخذي وقتاً اطول لذهاب إلى ذلك الكرسي
    Bir şey yaptığın anda silahlı paralı elemanlar bu odaya dalacak. Open Subtitles فى اللحظة التى تتحرك فيها رجال ذوي اجور عالية مع اسلحة سوف يشقون طريقهم إلى هذه الغرفة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus