Bu gizemli dağlar nihayet sırlarını gösterdi... ve ardındaki ovalarda filler eve döndü. | Open Subtitles | هذه الجبال الغامضة كشفت أسرارها أخيرا، و على ما وراء السهول، عادت الافيال إلى وطنهم. |
Dünya'ya doğru uzun eve dönüş yolculuklarını yapacaklar. | Open Subtitles | الذين من المقرر لهم أن يقوموا برحلة طويلة راجعين إلى وطنهم العالم. |
Rusya'da bile antlaşmadan sonra askerler eve gider, değil mi? | Open Subtitles | اسمع! حتى فى روسيا الجنود يعودون إلى وطنهم عند توقيع المعاهدة؟ |
Bu görüntü ekibi eve hâlâ kutup bölgesinde geçimini doğadan sağlayan bu insanlara karşı derin bir saygı ve taze bir bakış açısıyla gönderdi. | Open Subtitles | أرسلت هذه اللقطة الفريق إلى وطنهم تختلجهم نظرةٌ جديدة وإحترامٌ شديدٌ لهؤلاء الشعوب الذين ما يزالون يقتاتون بعيداً عن اليابسة في القارة الشمالية |
Gemiyi yağ ile doldurup olabildiğince çabuk bir şekilde eve dönmek. | Open Subtitles | - ملء وعاء مع زيت العودة إلى وطنهم لمدة عام - - واسمحوا لنا طرق منفصلة بعد ذلك مباشرة. |
Saddam geri çekildi Büyükelçi Wilson da binlerce insanın sağ salim eve dönmesini sağladı. | Open Subtitles | (سقط (صدام والسفير (ولسون) ساعد الآلاف ليعودوا إلى وطنهم بسلام |
Saddam geri çekildi Büyükelçi Wilson da binlerce insanın sağ salim eve dönmesini sağladı. | Open Subtitles | (سقط (صدام والسفير (ولسون) ساعد الآلاف ليعودوا إلى وطنهم بسلام |
- eve gelecek mi? | Open Subtitles | - أوه , هو أنها العودة إلى وطنهم ؟ |
eve dönüşün şerefine. | Open Subtitles | نخب. إلى العودة إلى وطنهم. |
eve dönüşe. | Open Subtitles | العودة إلى وطنهم. |