Neden olmasın? MIT zaten kendi kendini götürüyor. Havard'ı kazandın bile. | Open Subtitles | لما لا، إم آي تي لا تمانع فقد ذهبت إلى هارفارد. |
MIT zaten kendi kendini götürüyor. Havard'ı kazandın bile. Neden endişeleniyorsun? | Open Subtitles | لما لا، إم آي تي لا تمانع فقد ذهبت إلى هارفارد. |
BP petrol sızıntısı olduğunda, MIT de çalışıyordum ve petrol sızıntısını temizleyecek bir teknoloji geliştirme konusunda görevlendirilmiştim. | TED | حين حدث تسرب نفط بريتيش بتروليوم، كنت أعمل في إم آي تي، وقد كنت مسؤولا عن تطوير تقنية لتنظيف بقعة النفط. |
Ben MIT 'de öğrenciyken hepimiz, bütün binayi kaplayan tek bir bilgisayarı paylaşırdık. | TED | حين كنت تلميذا في جامعة إم آي تي تشاركنا جميعا في حاسب واحد بحجم مبنى كامل |
MIT'ten Arliss Wender, bu teknolojiyi işaret diline ilk uygulayan kişi oldu. | Open Subtitles | بروفيسور أرليس ماندر من إم آي تي كان أول من طبق هذه التقنية في لغة الإشارة |
Georgetown Üniversitesi Amerikan Tarihi MIT makine mühendisliği mezunu donanma dalış okulu ve kurtarma eğitimi merkezinde eğitim almış. | Open Subtitles | وشهادة في الهندسة الميكانيكية من إم آي تي، شهادة بحرية، غطس بحري ومركز تجارة أثريات. |
MIT'deki bir inekten gidip yardım alamamız çok berbat. | Open Subtitles | ذلك سيئ جداً نحن لا نَستطيعُ الذهاب لـ خبير مِن إم آي تي ليُعلمنا كيف ذلك. |
"On yedi yaşında ise MIT'deki öğrenimini yüksek onur derecesiyle tamamladı." | Open Subtitles | وفي سبعة عشرَ، تَخرّجَ Summa Cum Laude مِنْ إم آي تي. |
İlk olarak MIT'e gittim; orada yapay zeka laboratuvarı vardı, | TED | أولا، ذهبت إلى معهد التكتنولوجيا "إم آي تي"، حيث مختبر الذكاء الاصطناعي، |
MIT de çok ilginç bir teknoloji üzerine çalışıyordum, ama bu nasıl teknoloji geliştirileceği hakkında uzun süreli bir bakış açısıydi ve çok pahalı bir teknoloji olacaktı ve de patentli olacaktı. | TED | لقد كنت أشتغل على تقنية مثيرة للغاية في إم آي تي، لكنها كانت رؤية بعيدة المدى لكيف يمكن تطوير التقنية، وقد كانت ستكون تقنية بالغة التكلفة، وسيتم كذلك تسجيل براءة اختراعها. |
İşte grubumla MIT Medya Laboratuvarı'nda yaptığımız şey tam olarak bu. | TED | هذا تماماً هو ما تعمل عليه مجموعتنا في مختبر "إم آي تي ميديا لاب". |
MIT'den, Andreas Mershin bunu bitkisel proteinlerle yapıyor. | Open Subtitles | في معهد "إم آي تي"، يقوم "أندرياس ميرشين" بعمل ذلك بالبروتين النباتي |
On yedi yaşında, MIT'den 'yüksek şeref listesine' girerek mezun oldu. | Open Subtitles | وفي السابعة عشرة تخرج مع مرتبة الشرف من (إم آي تي) |
Ve MIT'den mezun olmuşsun, etkileyici... | Open Subtitles | وأنت خريج من إم آي تي، هذا رائع |
Bunları anlıyorsun. MIT'ten cıkmasın. Zeki çocuk. | Open Subtitles | أنت تفهم هذا كله فأنت تدرس في إم آي تي. |
Ve MIT'den mezun olmuşsun, etkileyici... Teşekkürler. | Open Subtitles | وأنت خريج من إم آي تي، هذا رائع |
Ahh... Bunları anlıyorsun. MIT'ten cıkmasın. | Open Subtitles | أنت تفهم هذا كله فأنت تدرس في إم آي تي. |
MIT başvurusuna yazdığım mektubum kabul edildiğinde 17 yaşındaydım. | Open Subtitles | كنت في 17 عندما تلقيت خطاب قبولي في ال"إم آي تي". |
Millet Orc'ları öldürüp köyleri yağmalarken bütün ganimeti toplarken ben MIT'de kıçımı yırtıyordum. | Open Subtitles | قَتلتُ نفسي في إم آي تي بينما كُلّ شخص كَانَ خارج orcs القاتل وسَلْب قُرى، تَحْصلُ على كُلّ أنواع الغنيمةِ. |
Oh, harika ben MIT'ye sen de CU'ya gidebilirsin hayatımıza planladığımız gibi devam edebiliriz. | Open Subtitles | مازال بإمكاني الذهاب إلى "إم آي تي"، وأنت يمكنك الذهاب إلى "سي يو". يمكننا المضي في حياتنا كما خططنا لها. |