Mesela Afganistan'da sadece bir veya iki değil, tam üç seçim gördük. Hem başkanlık, hem de parlamento seçimleriydi bunlar: Sonuç? | TED | ففي أفغانستان على سبيل المثال، تم إجراء ثلاث إنتخابات رئاسية وبرلمانية، ومع ذلك |
2008'deki seçim gecesi beni çok heyecanlandıran bir geceydi. | TED | ليلة نتائج إنتخابات ٢٠٠٨ كانت ليلة قسمتني إلى نصفين |
Önceden bu nasihati sorgulardım. Sekiz yıl önce Kenya'da bir seçim oldu ve sonuçlar oldukça tartışmalıydı. | TED | لقد إعتدت على مثل هذه النصائح ، وقبل 8 سنوات جرت إنتخابات في كينيا وكانت النتيجة إنقسام عنيف |
Bir gün, sınıfta kurgusal 2008 başkanlık seçimi düzenlemeye karar verdim. | TED | في أحد الأيام قررتُ استضافة إنتخابات رئاسية وهمية عام 2008 داخل الفصل الدراسي |
Ve bunlar, insanlar tarafindan insanlar için yapılan seçimler. | TED | وأن هذه إنتخابات من الناس، ولأجل الناس، |
Politik değişimleri saymak gerekirse köy seçimleri getirildi. | TED | وفيما يختص بالتغييرات السياسية, فقد قام النظام بإدخال إنتخابات لجان القرى. |
Bir daha özgür ve adil bir seçim yapmanın mümkün olup olmadığı konusu. | TED | هذا حول ما إذا كان هناك إمكانية في امتلاك أي إنتخابات حرة وعادلة بعد الآن |
O sadece seçim yılında zenci bir polisi vuran talihsiz bir serseri. | Open Subtitles | إنه مجرد أخرق كان من سوء حظه أن قتل شرطياً أسود في سنة إنتخابات |
Takip eden iki gün boyunca Kennedy, bunlardan uzak kaldı. Kongre seçim kampanyasıyla meşguldü. | Open Subtitles | لليومين التاليين، ظل كينيدي مشغولًا بمتابعة حملة إنتخابات الكونجرس |
Orası şu anda boş ama, sonra biri bir poster asmak isteyebilir. Bu bir seçim. | Open Subtitles | إنها فارغة الآن ، لكن لعل أحدهم يضع عليها ملصق فهنالك إنتخابات الآن |
Akıllıca fikir şu. Bir seçim var. | Open Subtitles | إن الناستصوت، توجد إنتخابات ، العملية الديمقراطية تنجح. |
seçim yılında en son ihtiyacımız olan şey bu. | Open Subtitles | أَعْني، هو الأخيرونُ شيء نَحتاجُ في سنةِ إنتخابات. |
Endişelenme. Yakın bir zamanda vekil için seçim olacak. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي , لأنهم سيقيمون إنتخابات في الحال |
İşte buradan başlayacağım. Geçen Kasım'da başkanlık seçimi yapıldı. | TED | وسأبدأ هنا ، في نوفمبر الماضي كان هناك إنتخابات رئاسية |
Öğrenci yönetim derneği seçimi bir popülarite yarışı. | Open Subtitles | إنتخابات منظمة الطلبة تقوم على الشعبية الأكبر |
Dolayısıyla, demokrasilerimiz için bir sonraki aşama şeffaf ve doğrulanabilir seçimler olmalıdır. | TED | إذاً فالخطوة القادمة لديموقراطياتنا هي إنتخابات شفافة وقابلة للتحقق منها. |
- Ara seçimleri alacaklar. | Open Subtitles | هم سيأْخذونه في إنتخابات التعبيرِ الوسطِ |
Kimse seçmenlerin, seçimden önce hata yaptıklarını düşünmelerini istemez. | Open Subtitles | لا أحد يريد جعل الناخبون أن يعتقدوا أنهم أقترفوا خطأ قبل إجراء إنتخابات |
Genel seçimde rekabet edebilmek için, Lester seçiminde çok iyi sonuç almalısın. | TED | ولكي تترشح للإنتخابات العامة, عليك أن تبلي بلاءاً حسناً في إنتخابات لستر. |
Gazeteler sürekli, belediye seçimini yazıyordu. | Open Subtitles | الصحافة كانت منشغلة في إنتخابات المدينة |
1990'larda hazır demokrasi ellerine verildi. mali yönetim yapılmadan seçimlere gidildi. | TED | لقد حصلوا على الديموقراطية الفورية في أعوام التسعينيات: إنتخابات بدون ضوابط وتوازنات. |
Brexit tartışmalarında duyduk ve son olarak Fransız seçimlerinde duyduk. | TED | وسمعنا عنها خلال مناقشات بريكسيت ومؤخراً خلال إنتخابات فرنسا. |
Kendi sahalarındaki bu son maçın sonucu son altı seçimin sonucunu doğru olarak gösterdi. | Open Subtitles | تكّهن بشكل صحيح آخر ستة إنتخابات اتمنى لو أحدهم قد أخبرني بهذا |
- Aile başkanlığı için kararınızı verdiniz mi? | Open Subtitles | أجل؟ هل قررتما بشأن إنتخابات مجلس أمانة المدرسة |
Bilgisiz Seçmen Cemiyeti Springfield Valilik seçimlerini sunar. | Open Subtitles | إتحاد المصوتون الغير متفقون يقدمون لكم إنتخابات منصب العمدة |
Üstelik, sadece senato seçimlerinden bahsetmiyorum. | Open Subtitles | و أنا لستُ أتحدث بشأن إنتخابات مجلس الشيوخ فحسب |