tam başarı için de ilhamı beklemek, ama buda iyi birşey, çünkü bana bowlinge gitmek için zaman veriyor. | Open Subtitles | إنتِظار الإلهامِ لضَرْب، لَكنَّه لطيفُ، لأن الذي يَعطيني وَقّتْ لذِهاب البولنجِ. |
Önceki halime dönmek için daha fazla beklemek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ إنتِظار لِكي يَكُونَ مَنْ أنا كُنْتُ. |
Yüksek güvenlikli hücre bölümü, mahkemelerini ya da... eyalet hapishanelerine transferlerini bekleyen suçlulara ayrılmıştır. | Open Subtitles | منطقة الزنزانة الشديدة الحراسةَ تُستَعملُ لإحتِجاز المجرمين. إنتِظار المحاكمةِ أَو النقلِ لولاية أَو وسيلةِ مقاطعةِ. |
Yüksek güvenlikli hücre bölümü, mahkemelerini ya da eyalet hapishanelerine transferlerini bekleyen suçlulara ayrılmıştır. | Open Subtitles | منطقة الزنزانة الشديدة الحراسةَ تُستَعملُ لإحتِجاز المجرمين. إنتِظار المحاكمةِ أَو النقلِ لولاية أَو وسيلةِ مقاطعةِ. |
Ne tesadüf... Seninle sözleşmemizin biteceği günü, büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum... | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إنتِظار اليومِ عندما يَنتهي عقدَكَ أخيراً |
Sana göre ben burda oturup birinin içeri girip cüzdanını açmasını mı bekliyorum? | Open Subtitles | تَعتقدُ بأنّني أَستريحُ هنا إنتِظار شخص ما للمَجيء في ويَفْتحُ محفظتَهم؟ |
- O kadar uzun bekleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إنتِظار هذه المدة الطويلة. |
Miami'deki adamı beklemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد إنتِظار الرجلِ في (ميامي)ِ |
Elimizde cezasını bekleyen bir adam var. | Open Subtitles | الآن نحن عِنْدَنا a رجل إنتِظار الجملةِ. |
Mahzende böyle özel bir günü bekleyen tozlu bir kırmızı şarabım olacaktı. | Open Subtitles | أوه، عِنْدي a قنينة متربة قلعةِ لافيت في القبو إنتِظار مناسبة مثل هذه. |
Sesinin birden yüksek perdeye çıkıp, bağırmaya başladığın nakavt eden vuruşu bekliyorum. | Open Subtitles | إنتِظار roundhouse هنا. التبّان الكبير السن، عندما بدايات الصُراخ والصوت يُصبحُ عالي النبرةَ. |
Soğuk öpücüğümü bekliyorum. | Open Subtitles | فى إنتِظار قبلتي الباردة |
Ben kararı bekliyorum artık. | Open Subtitles | Nah. أَنا مَعْمُولُ إنتِظار a قرار. |
İki hafta bekleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إنتِظار الإسبوعين. |
O kadar bekleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إنتِظار ذلك لمدة طويلة. |