- Ben de. Ama işleri organize etmek için Yapmam gereken çok şey var. | Open Subtitles | وأنا كذلك ، ولكن هناك الكثير من الأعمال التي يجب إنجازها بالخارج |
Yapmam gereken çok iş var. | Open Subtitles | وإبقي عينيك وأذنيك مفتوحتان لدي العديد من الاعمال التي يجب إنجازها |
yapılması gereken bir iş var komiser ve ben de onu yapacak kişiyim. | Open Subtitles | هناك أعمال يجب إنجازها ملازم وأنا الرجل الأهل لها |
Şu an onu bu işe karıştıramam. Hâlâ yapılması gereken önemli işler var. | Open Subtitles | لا يمكن أن أكون متورط هنا ، فمازال يوجد الكثير من الأمور الهامه لابد من إنجازها |
Tarihlerini de düzgün yazmanı söyledi. Malzemeler masanda. Ve bu akşama bitirmen gerek. | Open Subtitles | و تأكد من أن تصل في الوقت المناسب هذه المرة الأوراق على مكتبك و يريد إنجازها الليلة |
Eğer dediğin kadar büyükse yalnız başına bitirmen için iyi şanslar. | Open Subtitles | حسناً، إن كانت بهذه الأهمية، حظاً موفقاً في إنجازها بنفسك |
Artık planlarımı gerçekleştirmem için bana engel olamayacağını göre Süpermen başarmam için yardımcı olabilirsin. | Open Subtitles | الآن وأنت لم تعد تقف (في طريق خططي يا (سوبرمان ستساعدني على إنجازها... |
-Hayır, söylemedim. Bırakalım şunu tamam mı? Yapmam gereken şeyler var. | Open Subtitles | فلننسَ هذا الأمر لأنه لديّ أموراً عليّ إنجازها |
Çok iyi bir zaman değil aslında, Yapmam gereken işler var. | Open Subtitles | هذا ليس وقتا مناسبا، لدي بعض الأمور عليّ إنجازها |
Bilmiyorum, geç gelirim. Yapmam gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | لا أعلم، متأخر لدي بعض الأمور عليّ إنجازها |
Yapmam gereken bir sürü iş var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأمور . التي ينبغي عليّ إنجازها |
Ayrıca, arabayı da sen kullanmalısın... çünkü bu gece Yapmam gereken dokuz şey var... ve yarısından fazlası için bir şoför gerekiyor. | Open Subtitles | وأيضاً أريدك أن تقود السيارة لأنه لدي تسعة أمور علي إنجازها الليلة وأكثر من نصفها يحتاج لسائق لأجل الهروب |
Aynı zamanda yapılması gereken işlerin olduğundan da bahsetti. Arka bahçende. | Open Subtitles | لقد ذكر أيضاً وجود بعض الأعمال التي يجب إنجازها في الفناء الخلفي |
Hayır. Fakat gitmeden önce yapılması gerekenleri yazdığı... | Open Subtitles | لا،لكنه ترك قائمة بالعديد من الأشياء التي يجب إنجازها |
Site üzerinde yapılması gereken, zorunlu bir donanım güncellememiz var. | Open Subtitles | لدينا ترقية إلزامية لنقوم بها على الأجهزة تحتاج لأن يتم إنجازها في الموقع |
Yaptığımız bazı araştırmalardaki sorunlardan biri, şifrelerin hepsinin Mechanical Turk kullanarak yapılması. Gerçekten kullanılan şifreler değil, | TED | أحد المشكلات مع بعض الدراسات التي أجريناها هي أنه بسب إنجازها جميعًا باستخدام خدمة العمال الآليين فهذه ليس كلمات مرور الناس الحقيقية |
Yani işlerin yapıldığını, yapılması gerekenin yapıldığını, hafta hafta kontrol ediyorsunuz, hatta bazen işin yapıldığını ummaktansa, işi kontrol etmek için birini okula ya da mahalleye gönderiyorsunuz. | TED | نقوم بالتأكد أسبوعيا، هل تم فعل ذلك الشيء، ماذا يجب أن يفعل، وأحيانا نقوم بإرسال شخص إلى المنطقة أو المدرسة للتحقق من تك الجزئية على أمل أنه قد تم إنجازها. |
Güzel çünkü Pazartesi'ye kadar bitirmen gereken çok ödevin var. | Open Subtitles | جيد، لأن لديكِ كثير من الواجبات التي يجب إنجازها بحلول يوم الأثنين، |
Artık planlarımı gerçekleştirmem için bana engel olamayacağını göre Süpermen başarmam için yardımcı olabilirsin. | Open Subtitles | الآن وأنت لم تعد تقف (في طريق خططي يا (سوبرمان ستساعدني على إنجازها... |