"إنذاراً" - Traduction Arabe en Turc

    • alarm
        
    • ültimatom
        
    • alarmmış
        
    • uyarı
        
    • alarmı
        
    • alarmdı
        
    • uyarıydı
        
    • alarma
        
    • alarmsa
        
    • alarmdır
        
    • ultimatom
        
    • ihbarnamesi
        
    • bildiriyorum
        
    • Trafik mahkemesinde
        
    - Sanırım yanlış alarm. Ben gideyim. - Yanlış mı? Open Subtitles أعتقد أن هذا كان إنذاراً خاطئاً سوف أعود إلى مقعدي
    Ev sahibiyle konuşmadan alarm sonrası normale dönemezsin, Harris ! Open Subtitles أنت لا تكذبي إنذاراً دون التحدث للساكن الرئيسي يا هاريس
    Beni tuvalete kadar takip eden bu adam aynı zamanda bana bir ültimatom veriyordu. Open Subtitles بعد أن اتبّعني إلى دورة المياه, هذا الشاب أيضاً كان يعطيني إنذاراً
    Geri dönmek çok güzel. Yanlış alarmmış. Meraklanacak bir şey yok. Open Subtitles من الجيّد أن أعود بينكم لقد كان إنذاراً خاطئاً، لا تقلقي
    - Yer sensörlerinden bir dökülme olduğuna dair - bir uyarı geldi. Open Subtitles لقد تّلقيت إنذاراً من المِجسات الأرضية بأن هناك سائل مسكوب
    Kim olduğumu biliyorsun. alarmı çalarsan kafanı uçururum. Open Subtitles أنت تعرف من أكون، أطلق إنذاراً وسأفجر رأسك.
    Bu bir yanlış alarmdı, hepiniz odalarınıza geri dönün. Open Subtitles كان إنذاراً كاذباً, عودوا جميعاً الى غرفكم
    İlki uyarıydı, hanımım. - Centilmenlik gereği... Open Subtitles الأوّل كان إنذاراً سيّدتي كبادرة شهامة و ما شابه
    Roanoke'deki her olay için alarm kurdum, sıkıcı olanlar da dahil. Open Subtitles هذا الآن. وَضعتُ إنذاراً ل كُلّ الأشياء رونوك، التَضْمين المادة المملّة.
    Ancak drongo diğer türler avı kaptıkları zaman yanlış alarm verecektir. TED ولكن الدرونغو يطلق إنذاراً خاطئاً عندما تكون تلك الكائنات الأخرى قد قبضت على فريسة.
    İçeri döndüğümü boş ver, bu sefer de çocuk "yanlış alarm" diye bağırıyor. Open Subtitles علاوة على أن الفتى قال أنه كان إنذاراً مزيفاً
    SDK 3. dereceden alarm verdi. Yeni bir vaka olduğu takdirde... Open Subtitles أصدر مركز مراقبة الأمراض إنذاراً منخفض المستوى, أي حالات جديدة
    Bize şans vermedi, bize ültimatom verdi. Open Subtitles لقد أعطاكما فرصةً وقد أفسدتماها لم يعطنا فرصة، بل أعطانا إنذاراً بالرحيل
    Bu bir ültimatom değil ama bilmek istediğim şey şu eğer aynı yolda olmadığımız bir zaman gelecekse, bana söylemelisin. Open Subtitles وهذا ليس إنذاراً ولكن ما يجب أن اعرفه إذا او متى سيحين الوقت إن لم تكن على الطريق نفسه يجب ان تقل لي
    Psikaytri koğuşundaki yanlış alarmmış. Open Subtitles كان إنذاراً كاذباً بعنبر المجانين كان هذا سبب كل تلك الضجة
    Hamilelik meselesi yanlış alarmmış. Open Subtitles . إتضح إن مسألة الحمل كانت إنذاراً خاطئاً
    Anlamıyorsun... Bu bir uyarı değil. Bu son uyarım. Open Subtitles إنّكَ لستَ تفهم، فهذا ليس تحذيراً، إنّما إنذاراً نهائيّاً.
    Kim olduğumu biliyorsun. alarmı çalıştırırsan kafanı uçururum. Open Subtitles تعرف من أكون، أطلق إنذاراً وسأفجّر رأسك.
    Yanlış alarmdı, sorun yok. Open Subtitles كان إنذاراً كاذباً, لا توجد مشكلة
    Bomba bir uyarıydı. Open Subtitles لإخافتكم, القنبلة كانت إنذاراً
    Kızıl Sancak Filosu'nun tüm gemilerini alarma geçirin. Open Subtitles أرسل إنذاراً إلى جميع السفن حول أسطول الراية الحمراء
    Ya yanlış alarmsa? Open Subtitles ماذا لو كان إنذاراً كاذباً؟
    Belki de yanlış alarmdır. Open Subtitles رُبما يكون إنذاراً خاطئ
    "Japonlar bugün Doğu Standart Saati'ne göre öğleden sonra saat 1 itibariyle bir ultimatom gönderdiler. Open Subtitles اليابانيون قدموا اليوم فى الواحدة مساء بالتوقيت المحلى . إنذاراً نهائياً
    Dün gaz ve elektrik ihbarnamesi geldi. Open Subtitles تلقيت إنذاراً بالأمس للغاز والكهرباء
    Evet, bildiriyorum. Mavi bir sedan. Open Subtitles حسناً ، أريد إنذاراً بشأن سيارة كحليةاللون
    Trafik mahkemesinde.. canına okunsun mu istiyorsun? Open Subtitles هل تريد إنذاراً أخراً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus