Hızlı olduğunu biliyorum, Fakat, aynı anda ikisini de kurtaramazsın. | Open Subtitles | أعرف أنك سريع ولكن لايمكنك إنقاذهما بالوقت نفسه |
- Onları kurtaramazsın. | Open Subtitles | -لا يمكنك إنقاذهما . |
- Onları kurtaramazsın. | Open Subtitles | -لا يمكنك إنقاذهما . |
Ailenin sana ihtiyacı var. Onları kurtarabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | والداكِ بحاجة إليكِ ووحدكِ القادرة على إنقاذهما |
Onları kurtarabilecek tek insan sizsiniz. | Open Subtitles | أنت فقط باستطاعتك إنقاذهما |
Onları kurtarmak istiyordum ama nasıl yapacağımı bilmiyordum. | Open Subtitles | أردت إنقاذهما ولكن لم أكن أعرف كيف |
Doktorlar onları kurtarmaya çalışırken, onların kan kaybından ölmelerini izledim. | Open Subtitles | شاهدتهم ينزفون حين كان الأطباء يحاولون إنقاذهما |
Sana Onları kurtarmak için bir şans verebilirim. | Open Subtitles | بوسعي إعطاؤكَ فرصة إنقاذهما |
Onları kurtarmak mı? | Open Subtitles | إنقاذهما ... |
- Adam, onları kurtarmaya çalıştığını söyleyen seçici bir sübyancı. | Open Subtitles | -ما الذي يقوله هناك؟ -إنه شاذ جنسياً تفضيلي ، ويدعي أنه يحاول إنقاذهما |
Sürekli onları kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أحاول إنقاذهما. |