"إنقاذَ" - Traduction Arabe en Turc

• kurtarmaya
• kurtarmak

- Lütfen. Benimki haklı. Seninki bir anevrizmaya sebep oldu şimdi de deli gibi kıçını kurtarmaya çalışıyor.
جرّاحي محقّ، لقد مزّق جرّاحُكِ أمَّ دمٍ وها هو يحاولُ جاهداً إنقاذَ نفسه

Oğlumu kurtarmaya çalıştığını biliyorum.
أعلمُ أنَّكـ قد حاولتَ جاهداً إنقاذَ إبني

"Düşmanınız" madalyalı savaş gazinizi kurtarmaya çalışıyor.
إنَّ عدوكَ يحاول إنقاذَ حربٍ متوجةٍ واهية

Dünyayı kurtarmak istiyorsun ama yapamayacağını fark ettiğinde kendini ve çevrendeki herkesi çarmıha geriyorsun.
تُريدُ إنقاذَ العالم و عندما تُدرِك أنكَ لا تستطيع ذلك تقومُ بصلبِ نفسكَ و جميع من حولَك

Bizim sorumluluğumuz rehineleri kurtarmak. sorun çözmek değil.
مسؤوليتنا تَضْمنُ إنقاذَ الرهائنِ لا أن نَحْلَّ القضايا

Yoksa zavallı seni kurtarmaya çalışan bir askeri de mi düşman olarak görüyorsun?
أو أنَّك تعتبرَ مشاةِ البحرية الذي يحاولُ إنقاذَ مؤخرتكَ المسكينة عدوٌ أيضا؟

Günü kurtarmaya çalışıyor.
هي تحاولُ إنقاذَ الموقِف. بتخريبِ كلِ شيء آخر؟

Bir gün seni kurtarmaya geleceğim.
أنا سَأَجيءُ إنقاذَ أنت، يوماً ما.

Bir adamın hayatını kurtarmaya çalışıyordu.
لقد كانت تحاول إنقاذَ حياةِ رجل

Bir gün seni kurtarmaya geleceğim.
"أنا سَأَجيءُ إنقاذَ أنت، يوماً ما."

-Hayatını kurtarmaya çalışıyordum
لقد حاولتُ إنقاذَ حياتك

Neden Süpergirl'ün şehri kurtarmaya çalışmasını eleştirmeye devam ediyorsunuz?
لم تظلينَ تنتقدينَ (سوبر جيرل) لمحاولتها إنقاذَ المدينة؟

Günü kurtarmaya çalışıyor.
هي تحاولُ إنقاذَ الموقِف.

Neden şehri kurtarmaya çalıştığı için Supergirl'ü suçluyorsunuz?
لم تظلينَ تنتقدينَ (سوبر جيرل) لمحاولتها إنقاذَ المدينة؟

Burr'un hayatını kurtarmaya çalışıyorum.
أنا أُحاولُ إنقاذَ حياة (بير)

Hayat kurtarmak bunun yan etkisi.
لكنّ إنقاذَ النّاسِ شرٌّ لا بدَّ منه

Jen'i kurtarmak istediğini biliyorum. kurtarmak zorundaymışsın gibi hissettiğini de biliyorum ama bu şekilde olmaz.
(أعلمُ أنّك تريدُ إنقاذَ (جن وأعلمُ انّك تشعرُ بالمسؤوليّة، لكن ليس بهذه الطريقة

Ben de Pancamo'yu kurtarmak istiyorum.
و أُريدُ إنقاذَ (بانكامو)