Neden burada olduğunu merak ettim. Ne diyeceğini bilmediğin için mi? | Open Subtitles | أنا أتعجب لماذا أنت هنا مع إنك لا تعرف مالذى تقولة حتى |
Onlar hakkında hiçbir şey bilmediğin için soru sormazsın sanıyor. | Open Subtitles | إنك لا تعرف شيء عنهم لذلك يفترض أنك لن تطرح الأسئلة |
Alo, yoldaş! Kirli işlerden uzak dur. Kiminle dans ettiğini Bilmiyorsun. | Open Subtitles | مرحباً يا رفيق إبتعد عن الأعمال المشبوهة إنك لا تعرف مع من تتعامل |
Bilmiyorsun ama bana söyleyeceksin. Yoksa beynini bu tuvalette patlatırım! | Open Subtitles | إنك لا تعرف أين هو، لكن ستخبرني بمكانه أو سأحشر رأسك في المرحاض |
Kenara ne kadar yaklaştığının farkında değilsin. | Open Subtitles | إنك لا تعرف أنك على حافة الهاويه |
- Hayır glüten hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | كلا ، إنك لا تعرف ما هي الجلوتينيات |
Bu konuda bir şey bilmediğin belli. Sör Clifford kuvvetleniyor. | Open Subtitles | هذا يبين إنك لا تعرف إلا القليل السّيرِ "كلفورد" يسترد عافيته بمرور الوقت |
Benim nasıl biri olduğumu Bilmiyorsun. Benim hakkımda hiçbir şey Bilmiyorsun! | Open Subtitles | إنك لا تعرف كيف أكون، أنت لا تعرف أي شيء عني! |
Sebeplerini kontrol et, hakkımda hiçbir şey Bilmiyorsun. | Open Subtitles | لابد أن تتأكد مما تقول إنك لا تعرف عني شيئاً |
Daha Parsian Hastanesi'ne nasıl gidileceğini bile Bilmiyorsun. | Open Subtitles | إنك لا تعرف حتى الطريق المؤدي إلى مشفى برسيان |
Bu ırk hakkında hiçbir şey Bilmiyorsun. | Open Subtitles | إنك لا تعرف أي شيء عن هذا الجنس |
Adet dönemimi bile Bilmiyorsun. | Open Subtitles | إنك لا تعرف متى يكون موعد حيضي |
Sadece henüz farkında değilsin. | Open Subtitles | إنك لا تعرف هذا بعد |
Şu an nerede olduğunun farkında değilsin. | Open Subtitles | إنك لا تعرف ما تواجهه هنا |
Kiminle uğraştığın hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | إنك لا تعرف مع مَنْ تتعامل |
Kiminle dalaştığın hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | إنك لا تعرف من الذي تعبث معه |