Isabel, Bo'nun vurulduğunu, yaralı olduğunu biliyoruz . | Open Subtitles | إيزابيل، إننا نعلم بأنَّ "بو" جريح، كما نعلم بأنه تمَّ تصويبه |
Senin gerçekte kim olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لقد مرا ألف سنه إننا نعلم من أنت حقاً |
Senin Amerikalı gizli ajan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إننا نعلم ذلك إنك عميل أمريكي متخفي. |
Kim olduğunu ve nerede olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إننا نعلم من تكون، ونعرف أين كنت. |
Nanotoksini etkisiz hâle getiririz. Panzehiri olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لقد استبعدنا السم من الموضوع إننا نعلم أن هناك ترياقًا ... |
Ama biz insanlar ışığın varlığını her yerde olduğunu üzerimizde olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لكننابشر.. إننا نعلم بوجود الضوء. كُلماموجودحولهم... |
En azından hayatta olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إننا نعلم على الأقل أنّها لا تزال حيّة. |
- Zamana ihtiyacı olduğunu biliyoruz. - Restore edilen yerleri mi? | Open Subtitles | إننا نعلم أنه بحاجة للوقت، صحيح؟ |
Sizin yetki sınırınızın dışında olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إننا نعلم أن ذلك ليس من إختصاصك. |
- İki dakikaya yanardı zaten. - Incubusun nerede olduğunu biliyoruz Protheroe. | Open Subtitles | لن يأخذ ذلك الكثير من الوقت - إننا نعلم أين (الحاضن), (بريثيرو) |
- Hayır, dahası olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لا، إننا نعلم بأنه أكثر من ذلك |
Bekle. Hamile olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | انتظري، إننا نعلم أنكِ حامل |
Orada olduğunu biliyoruz Bo. | Open Subtitles | إننا نعلم بأنك بالداخل، بو |
- Doğum gününün ne zaman olduğunu biliyoruz, Charlie. | Open Subtitles | إننا نعلم موعد ميلاده يا (تشارلي)، فقط كنا متواجدين حين ولادته |
Ajan Werner bu soruşturmanın ahlaksızca olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | أيها العميل (ويرنر)، إننا نعلم أنّ هذا التحقيق فاسد! |
Bu giriş kartının, BM'de Başkan Hassan ve ailesine ait olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | الآن، إننا نعلم بأن بطاقة الفتح هذه تم إصدارها للرئيس (حسّان) وعائلته بمبنى الأمم المتحدة |
- Örneğin insan ürün olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | -على سبيل المثال، إننا نعلم أنّها من صُنع الإنسان . |
Barry'nin o gece orada olduğunu biliyoruz zaten. | Open Subtitles | إننا نعلم أن (باري) كان هناك في تلك الليلة |
Red John'un büyük bir yetkisi olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إننا نعلم أنّ (ريد جون) ذو سُلطة. |
Sen olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إننا نعلم أنّك الفاعل . |