Nixon bile savaşın bitmesini istiyor. | Open Subtitles | حتى (نيكسون) يريد إنهاء الحرب. |
Yani beyler, savaşı bu gece bitirme ihtimalini konuşalım. | Open Subtitles | لذا أيّها السّادة، فلنناقش إمكانيّة إنهاء الحرب الليلة |
savaşı bu kadar çabuk bitirmenin gururunu taşıyordum. | Open Subtitles | لقد شعرت بفخر وطنى لا حد له عندما تمكنا من إنهاء الحرب بهذه السرعه "مارلين توكنج" مواطنه ألمانيه |
Şahsi çıkarlarıma ne kadar zarar verecek de olsa ona cesurca bir hareket yapacağımı gösterirsem samimiyetimi görür ve bu savaşa son verebiliriz. | Open Subtitles | إذا أضهرت له أني عازمة على فعل بادرة جريئة كهذه مهما كان الضرر في إهتماماتي سيرى مصداقيتي وبإمكاننا إنهاء الحرب |
Truman, Stalin ve Churchill'le görüşmek üzere, 7 Temmuz'da yola çıktığında ele geçirilen mesajlardan, Japonların savaşa son vermek istediğini biliyordu. | Open Subtitles | عندما أبحر (ترومان) إلى (أوروبا) فى (السابع من يوليو للقاء (ستالين) و (تشرشل كان يعلم من الرسائل التى تم أعتراضها أن (اليابان) تريد إنهاء الحرب لكنها لا تقبل بالأستسلام غير المشروط |
Dördünü de alırsanız da savaşı bu gece bitirirsiniz. | Open Subtitles | ولو قتلت كلّ الأربعة يمكنك إنهاء الحرب... |
- savaşa son vermeliyim. | Open Subtitles | -أريد إنهاء الحرب |
savaşa son. | Open Subtitles | إنهاء الحرب. |