Bu sabah, doğu saatiyle 10:00'da bina tamamen üzerine çöktü. | Open Subtitles | الساعة العاشرة بالتوقيت الشرقى هذا الصباح إنهار المبنى على نفسه |
Robot, şiddetli bir çarpma ile çöktü ve Argonautlar eve seyahat etmekte serbestti. | TED | إنهار الآلي وسقط سقوطًا مدويًا، وأصبح بإمكان الأرجونوتس أن يعودوا لمنازلهم. |
400 yıl sonra... 1937'de bir gece bir binanın kubbesi çöktü. | Open Subtitles | ذلك قبل 400 سنة وذات ليلة في عام 1937 جزء المدفن في إحدي البنايات إنهار |
Ekonomi çökmüş olsa da, ...hala biraz kazanabileceğini düşünmüş. | Open Subtitles | قد إنهار الإقتصاد ولكنه لا يزال سيحصل على ما دفعه |
Bu sabah Eunpyeong Gu'da bir şantiyede bina çökmüş. | Open Subtitles | باكراً هذا الصباح في موقع بناء إيون بيونج جو إنهار المبنى |
Saat 4.50'de evinden birkaç bina ötede yürürken yere yığılmış. | Open Subtitles | لقد إنهار وهُو يسير على الأقدام على بُعد بضع جادّات من منزله في الساعة الـ4: 50. -إذن؟ |
Konuşurken o bayıldı ben de ona yardıma gittim, hepsi bu. | Open Subtitles | وفي منتصف المحادثه إنهار , ذهبت لأساعده ثم , هذا كل شئ |
Ben yeni bir ekibe katılmak istiyorum. Bu bozuldu. | Open Subtitles | أريد أن أكون بفريقٍ جديد فهذا الفريق قد إنهار |
Çünkü Savcılığın iddiaları tek tek yıkıldı. | Open Subtitles | لأن التلفيق في قضية المدعي العام قد إنهار تماما |
Max park yerinde bayılmış. | Open Subtitles | ماكس فقط إنهار في مكان الوقوف. |
Baylin'in vücudu çöktü çünkü zihnine yetişemedi. | Open Subtitles | جسم بايلين إنهار .. لانه لم يتوافق مع عقله |
- Sanırım boyut değiştirme alanı çöktü, gidip bakacağım. | Open Subtitles | أعتقد أن حقل الإزاحة قد إنهار. سأذهب لتفقده. |
Bir ofis yangınında odaları temizliyorduk ve tavan üzerimize çöktü. | Open Subtitles | كنا نخلي غرف في مكتب محترق، و إنهار السقف |
Ama sonra ekonomi çöktü ve daha fazla yatırımcı parasını geri çekmek istedi, böylece de bu işin içine battık. | Open Subtitles | لكن إنهار الإقتصاد بعد ذلك، وطالب الكثير من المُستثمرين بمُستحقاتهم. وأوشكنا على الإفلاس. |
Bir kaç ay sonra, sarayın çatısı çöktü | Open Subtitles | وبعدها بأشهر قليلة سقف المكان إنهار وسقط على رأس الأب |
Köprü çöktü, çünkü onun tasarımı kusurluydu. | Open Subtitles | لقد إنهار الجسر لأن التصميم كان به الكثير من العيوب |
Otobandaki tünelin tavanının bir kısmı çökmüş. | Open Subtitles | جزءٌ من السقف إنهار في نفقٍ على الطريق السريع. |
2017 YILINDA DÜNYA EKONOMİSİ çökmüş... ..YİYECEK, DOĞAL KAYNAKLAR VE PETROL KISITLI HALE GELMİŞTİ. | Open Subtitles | بحلول عام 2017 إنهار إقتصاد العالم |
2017 YILINDA DÜNYA EKONOMİSİ çökmüş YİYECEK, DOĞAL KAYNAKLAR VE PETROL KISITLI HALE GELMİŞTİ. | Open Subtitles | بحلول عام 2017 إنهار إقتصاد العالم |
Lopez bugün görevdeyken yere yığılmış. | Open Subtitles | لوبيز إنهار أثناء أدائه لعمله اليوم |
İkisi görüşürken, başkan bayıldı. | Open Subtitles | الرئيس إنهار بينما كانوا يتحدثون |
- İki yeni makina satın aldım ve her şey bozuldu bir anda hatırladığın gibi. | Open Subtitles | . وبعد ذلك كل شيء إنهار |
Büyük bir kıvılcım gördüm ve birden yıkıldı. | Open Subtitles | وبعد بإنّه فقط إنهار. نحتاج سيارة إسعاف. |
bayılmış herhalde. Bilmiyorum. | Open Subtitles | إنهار أو شيء ما, لا أعرف |