Ona herşeyi anlattım. Bu işi durdurabilecek tek kişi o... | Open Subtitles | لقد أخبرتها بكل شيء إنها الوحيدة التي يمكنها إيقاف هذا |
Aradaki bağlantıyı bulabilmemizi sağlayacak tek kişi o ve bu yüzden başı dertte. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي يمكن أن تقدم لنا المعلومات وتضعك في خطر |
Bu cehennem çukurunda zaman geçirmeye değecek tek kişi o. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي هناك قيمة لقضاء الوقت معها في باب الجحيم هذا |
Sakinleş. Parasını hâlâ ödüyorum. Elimde bir tek o var. | Open Subtitles | إهدأ مازلتُ أدفع ثمنها إلى الآن إنها الوحيدة التي أملكها |
Nerede kaldığımı bilen bir tek o'ydu. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي كانت تعلم مكان تواجدي. |
Yöneticileri tanıyan ve operasyonun tüm ayrıntılarını bilen tek kişi oydu. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي تعلم بشأن مداخل ومخارج العملية |
Charlie, senin gibi sınır tanımayan damsız, kıçtan cehennem deliğine doğru yol alan birini gerçekten önemseyen tek kişi oydu. | Open Subtitles | تشارلي), من كل النساء) اللائي كانوا عاريات المؤخرات في جميع الأماكن المشبوهة إنها الوحيدة التي دخلت قلبك |
Bizi buradan çıkarabilecek tek kişi o. Hali, gel hemen buraya! | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي يمكنها اخراجنا من هنا هالي , احضري مؤخرتك إلي هنا |
Oğlumu geri almam için bana yardım eden tek kişi o. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي كانت ستساعدني لإستعادة إبني ملازم |
Onu gören tek kişi o ve kimseyi tanıyamıyor. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي رأته و لا يمكنها التعرف على الوجوه |
Kaçışla ilgili bir şeyler hatırlayan tek kişi o. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي تتذكر شيئاً بخصوص الهرب |
Benimle böyle konuşmaya izni olan tek kişi o. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي أسمح لها أن تكلمني بهذه الطريقة. |
Bu işi durdurabilecek tek kişi o. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي يمكنها إيقاف هذا الجنون |
Bu işi durdurabilecek tek kişi o. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي يمكنها إيقاف هذا الجنون |
Sanırım dilimizi bir tek o konuşuyor. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي تتكلم الإنجليزية |
Orada güvenebileceğim bir tek o var Frank. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي يمكنني أن أثق بها |
Konuştuğum tek kişi oydu. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي تكلمت معها |