Bu kesinlikle 54 yıl önce kaybolan Mark-15. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد الـ"مارك-15" المفقودة منذ 54 عام. |
Bu kesinlikle bir zamanlama çip devresi. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد رقاقة مُؤقت مُتكاملة |
Bu kesinlikle Okavango'dan gelen otobüs. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد الحافلة القادمة من (اوكا فانجو) |
Söyledikleri her şeyi duymak zor ama o Kesinlikle bir kraliçe. | Open Subtitles | إنه من الصعب سماع كل شيء يقولونه ولكن... إنها بالتأكيد ملكة |
Kesinlikle bir uyuşturucu soygunu olduğu açık bunun zaten. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد سرقة لها علاقة بالمخدرات |
45'lik kurşun olduğu kesin. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد من نفس السلاح يا رفاق |
Çok özel biri olduğu kesin. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد شيء استثنائي |
Bu kesinlikle o. Marcos'un annesi. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد هي |
Bu kesinlikle Scopuli. | Open Subtitles | " إنها بالتأكيد سفينة شحن " سكوبيولي |
Bu kesinlikle bir uçak değil! | Open Subtitles | إنها بالتأكيد ليست طائرة! |
Bu kesinlikle şarapnel değil. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد ليست برصاصه! . |
Hayır, Kesinlikle bir başkasıyla konuşuyor. | Open Subtitles | لا إنها بالتأكيد تتكلم مع شخص آخر |
Evet, Kesinlikle bir şeyler olacağını bekliyormuş. | Open Subtitles | أجل، إنها بالتأكيد تُخفي شيء ما. |
Kesinlikle bir şey saklıyor. Belki de cevap odur. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد تخفى شئ , موجود بالصندوق |
Bu konuda haklıydın. Burada Kesinlikle bir iş var. | Open Subtitles | {\pos(200,225)} لقد كنتَ محقاً بشأن هذه الحالة إنها بالتأكيد مهمّة لنا |
Köstebek olduğu kesin. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد حيوان الخُلد |
- Bir şeyi olduğu kesin de. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد شيء ما |
Bunun bir Daesung ilaçlama kamyoneti olduğu kesin. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد شاحنة (دى سانج) للتطهير |