Haftanın üç günü yemeği bizde yiyor. | Open Subtitles | إنها تأكل في منزلنا ثلاث ليالي في الأسبوع أعرف أن لديها الطاقة |
Her gün öğlen iki paket tatlı donut yiyor. | Open Subtitles | . إنها تأكل إثنان من الدونات بالجيلي كل يوم |
Her gün ıvır zıvır yiyor ve çizgi film izliyor. | Open Subtitles | إنها تأكل الفضلات طوال اليوم وتشاهد أفلام الكارتون |
Donmuş ekmek yiyor ve insanları öldürüyor. | Open Subtitles | إنها تأكل الخبز المجمّد وتقوم بقتل الناس |
Güzel görünüyor olabilir ama kuş pisliği yaprak biti bağırsağı ve çürümüş et gibi şeyler yerler. | Open Subtitles | لربما هي تبدو جميلة إنها تأكل مخلفات الطيور و أحشاء اليرقانات و اللحم المتحلل |
Anne ve babası gibi, sadece ot yerler ve bulmak için önce 110 metre aşağıya inmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | إنها تأكل العشب فقط كأبواها، ولتعثر عليه فعليها أن تهبط أربعمئة قدم للأسفل |
Lise kafeteryalarinda yiyor. | Open Subtitles | إنها تأكل في مطاعم المدارس الثانوية. |
Şimdi havuç yiyor. Trajik değil mi? | Open Subtitles | إنها تأكل الجزر الآن أليس هذا مأساوى |
Artık yemeğini havuz başında yiyor. | Open Subtitles | إنها تأكل الغداء بجانب الحوض الآن |
Artık yemeğini havuz başında yiyor. | Open Subtitles | إنها تأكل الغداء بجانب الحوض الآن |
Onun arkasında. Çörek yiyor. | Open Subtitles | خلفها إنها تأكل كعكة الآن |
Kuş kadar yiyor tabii. | Open Subtitles | إنها تأكل كالعصفور |
Böcek yiyor. | Open Subtitles | إنها تأكل الحشرات |
Kıtlıktan çıkmış gibi yiyor. | Open Subtitles | إنها تأكل كثيراً |
İpini kooparmış gibi yiyor. | Open Subtitles | إنها تأكل كالحصان. |
Cevizli turta yiyor. | Open Subtitles | إنها تأكل كعكة الجوز. |
Sadece baş kısmını yiyor. | Open Subtitles | إنها تأكل الرأس فحسب |
Aman Tanrım! Adamın suratını yiyor. | Open Subtitles | يا إلاهي إنها تأكل وجهه |
Balinalar vejetaryen değillerdir. Krill yerler. | Open Subtitles | الحيتان ليست نباتية- بل إنها تأكل الأسماك الصغيرة |
Balinaları severim. Mürekkep balıklarını yerler. | Open Subtitles | تروق لي الحيتان , إنها تأكل الحبّار |