Bo'yu geri getirmeliyiz. Güçlerinden korkuyor ve kendisini çok zorluyor. | Open Subtitles | يجدر بنا إعادتها، إنها تخشى استخدام قواها وقد عانت الكثير |
Şey o tam olarak yalan söylemiyor.Karışıklık çıkmasından korkuyor. | Open Subtitles | حسن ، إنها لا تكذب بالضبط ، إنها تخشى أن تتورط |
Otoritesinden korkuyor ama bu, onu fazla oyalamaz. | Open Subtitles | إنها تخشى قواها, و لكن هذا لن يبقيها هادئة طويلا. |
Üzgünüm. Eğer kulüp bu olayı öğrenirse olacaklardan korkuyor. | Open Subtitles | آسف إنها تخشى ما قد يحدث لو اكتشف الرجال |
Sudan korkuyor. | Open Subtitles | إنها تخشى المياه أبداً مطلقاً؟ |
Lisede kaybolup gitmemden çok korkuyor, çünkü diğerleri oldukça gösterişli özel okullara gidiyor. | Open Subtitles | إنها تخشى أن أشعر بأنني تائه في المرحلة الثانوية لأن الآخرين ذهبوا لمدارس خاصة و فاخرة و ثانوية (دولتو) ليست مثلها |
Hayallerinin sadece uydurma olduğunu anladığında Adama'nın söyleyeceklerinden korkuyor. | Open Subtitles | (إنها تخشى ما سيقوله (أداما عندما يُدرك بأن رؤيتها كانت مجرد أمل ضائع |
Fitz'in Framework'daki ile aynı adam olacağından korkuyor. | Open Subtitles | إنها تخشى أن يكون (فيتز) نفس الرجل الذي كان عليه في الإطار |
Sıkılıyor. Kepner'ın hastalarını öldürmesinden korkuyor. | Open Subtitles | تشعر بالسأم ، إنها تخشى أن تقتل (كيبنر) جميع المرضى |
Ian, o karanlıktan korkuyor. | Open Subtitles | (أيان)، إنها تخشى الظلام. |