Hatların ikisini yönetiyor, ve kendi evini ödeyebilmek yapmak için yeterince para tasarruf etti. | TED | إنها تدير خطين، وقد وفرّت ما يكفي من المال لدفع مقدم لبيتها. |
Koala Havayolları'nın çağrı merkezini yönetiyor. | Open Subtitles | إنها تدير مركز الإتصال لـ شركة كوالا للخطوط الجوية |
Büyük partiler ve yerel etkinlikler için... kız bulan bir ajans yönetiyor. | Open Subtitles | إنها تدير وكالة محلية التي تسجل فتيات لأجل حفلات باهظة و فعاليات محلية لا يبدو الأمر مبهماً على الإطلاق |
Bir çocuk yuvası işletiyor. | Open Subtitles | إنها تدير مركز للرعايه الصباحيه خارج منزل أبويها |
Chinatown yakınında bir dojo işletiyor. | Open Subtitles | إنها تدير مركز فنون قتالية قرب الحي الصيني. |
Çiftliğini yönetiyor. | TED | إنها تدير مزرعتها. |
Bütün programı o yönetiyor. | Open Subtitles | إنها تدير البرنامج بأكمله |
Bush karşıtı şeylerin bilgi merkezi gibi olan bir web sitesini yönetiyor. | Open Subtitles | إنها تدير موقع إلكتروني، كأنه مكان .(لتصفية الأشياء المناهضة لـ (بوش |
Mar-Beth. Mekanı büyük oranda o yönetiyor. | Open Subtitles | ماربيث" إنها تدير المكان" |
O Project Sunflower adlı bir şirketi işletiyor. | Open Subtitles | " إنها تدير منظمة تسمى " مشروع دوار الشمس |
Evi o işletiyor ve lafımı dinler. | Open Subtitles | إنها تدير منزلها، وهي تصغي إليّ |
O şu dükkanı evet, seramik hediyelikler satan dükkanı işletiyor. | Open Subtitles | ...إنها تلك... إنها تلك نعم، إنها تدير متجر هدايا |