Oldukça iyi yazıyor. Birazcık yağladım. | Open Subtitles | إنها تكتب بشكل جيد لقد وضعت فيها بعض الزيت |
Bu arkadaşım, Rachel Keller. PI için yazıyor. | Open Subtitles | هذه صديقتي ريتشيل كيللر إنها تكتب لجريدة البي. |
Günlük olduğunu sanmıyorum. Bilgisayar ekranına bakarak birşey yazıyor. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها مفكرة ، إنها تكتب شيئاً من شاشة الكمبيوتر |
Esprili yazıyor, esprili dil kullanıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب في عمود النكت الدعابة جزء من لغتها |
Kitap yazıyor. Çoktan oldukça iyi bir kitap yazdı bile. | Open Subtitles | إنها تكتب كُتباً وقد أصدرت واحداً رائعاً من قبل |
Artık Independent'da yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب في جريدة الاندبيندت حالياً. امم |
Bir tür seks ansiklopedisi filan yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب موسوعة عن الجنس او شيء من هذا القبيل |
Kadın sorunları hakkında bir kitap yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب كتاباً عن شؤون النساء |
- Durmadan yazıyor. Bunu okuyabilir misin? | Open Subtitles | إنها تكتب دوماً, هل تستطيع قراءة هذا ؟ |
New York Times gazetesinde hikayemi yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب قصة عني من أجل نيويورك تايمز |
Senin hakkında bir kitap yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب كتاب يخبر كل شيء عنك |
Hey. Hey, hey, Çocuklar. Birşeyler yazıyor. | Open Subtitles | مهلاً , مهلاً يا رفاق إنها تكتب شيئاً |
Onun nasıl öleceğini yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب كيف سيموت |
Babası gibi yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب كأبيها |
Bu TK Jensen. Tüketici Eğilimleri dergisinde yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب لمجلة "رغبات المستهلكين" |
Duvara yazı yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب علي الحائط. |
Bir şeyler yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب شيء ما |
Kitap yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب كتاب. |
- Her şeyi yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب كل شيء |
Mektubu yazıyor. | Open Subtitles | إنها تكتب الرسالة الآن. |