"إنها في" - Traduction Arabe en Turc

    • Şu an
        
    • Şu anda
        
    • yaşında
        
    • Kız
        
    • 'da
        
    • Başı
        
    • içinde
        
    • tarafta
        
    Daha başlangıç aşamasında, ama Şu an bu şekilde görünüyor. TED إنها في المراحل الأولى، لكن هذا ما يبدو عليه حاليا.
    Yaralı. Şu an evde ama onu mumya gibi sarmışlar. Open Subtitles إنها في ألم , هي في البيت الآن مضمّدة كالمومياء.
    Yirmi yıIlık bir kaçak için iyi durumda. Nerede Şu anda? Open Subtitles إنها في حالة جيدة بعمر 20 سنة هاربة, أين هي بالضبط؟
    Hafta sonu için beni davet etti.Şu anda odasında üstünü değiştiriyor. Open Subtitles وقد دعتني هنا لعطلة نهاية الإسبوع إنها في غرفتها الآن، للتغيير
    Senden sekiz yaş küçük. 37 yaşında. Open Subtitles إنها تصغرك بثمان سنوات ، إنها في الـ 37 الآن
    Çoğalmak için erkeğe ihtiyacı vardı, bu yüzden Kız o kadar çabuk öldürüldü. Open Subtitles إنها في حاجة إلى الذكور من أجل الإنجاب، وهذا هو سبب قتل خليلته
    İrlanda'da en gözde seçim askerlik ama açıkçası pek de hoş değil. TED في أيرلندا الاختيار الواضح هو الجيش ولأكون صريحا إنها في الواقع مريعة
    Başı bir çeşit dertte. Bu açık bir yardım çığlığı. Open Subtitles إنها في ورطة ما من الواضح أنه نداء استغاثة
    Evin içinde kapı eşiğinin altında oturma odasıyla koridor arasında. Open Subtitles إنها في الشقة تحت عتبة الباب بين الردهة وغرفة المعيشة
    Ona zaten onu öbür tarafta beklediğini söyledim. Open Subtitles حاولت القول له إنها في إنتظاره بالفعل في الضوء
    Şu an terminalde ve ağlıyor, sadece bir şey söylemeni bekliyor. Open Subtitles إنها في محطة الباص وتبكي ، ولمنها بإنتظارك كي تخبرينها
    Kağıt takımda, Şu an konferans odasında. Open Subtitles . الفريق حصل عليها, إنها في غرفة الإجتماعات
    Şu an vücut sıcaklığında. Open Subtitles إنها في درجة حرارة الجسم في الوقت الراهن.
    Şu an içeri giriyor, efendim. Open Subtitles إنها في الطريق للداخل يا سيدي متأكد أنه يمكنها النجاح في ذلك؟
    O Şu anda komada. Bizim yapacağımız şey bekleyip görmek. Open Subtitles إنها في غيبوبة، وكل ما يمكننا فعله هو أن ننتظر ونرى
    Anne, Florine şükran gününü kutladı. Şu anda Washington'da. Open Subtitles ياأمي، طلبت فلورين مني أن أهنئك بالعيد، إنها في واشنطن
    -Nakit. Şu anda havaalanındaki bir kasanın içinde duruyor. Open Subtitles نقداً، إنها في الخزانة الموجودة في المطار الآن.
    20 yaşında daha, kendini böyle buluyor. Open Subtitles إنها في العشرون من عمرها أنها تستكشف نفسها
    Yukarıda, 17 yaşında ne kadar sinir bozucu olduğunu hatırlatıyor. Open Subtitles إنها في الأعلى، و تُذكّرني كم كانت مُزعِجة في عامها الـ 17
    Alışveriş merkezinde olmayı tercih eden on altı yaşında bir çocuk o. Open Subtitles إنها في السادسة عشر من العمر وتفضل الذهاب إلى مركز التسوق
    Bir Kız var. Hayatı tehlikede. Yardımına ihtiyacı var. Open Subtitles يوجد فتاة , إنها في خطر وتحتاج إلي مساعدتك , الآن
    Artık yeni evinde kalıyordu bazen Bayan Shepherd'ın dua ettiğine rastlıyorum ama nadiren sakince ya da düşünceli bir şekilde ediyordu. Open Subtitles . إنها في المبنى الآن أحيانا ما ألمح السيّدة شيبرد وهي تدعي و من النادر أن تكون عمليّةً هادئة أو تأمّلية
    Başı belada ve sana yemin ederim yemin ederim eğer bunun arkasında sen varsan... Open Subtitles إنها في مشكله وأقسم لكي .. أقسم إن كنتي خلف ذلك
    Adı ne olursa olsun, bu yaklaşım, mevcut durumdaki şu temizlik düşüncemizle çatışma içinde: Sınırlandır, arıt, kurtul. TED كما تريدون تسميتها، إنها في تعارض مع الوضع الراهن لما نفكرُ به حول الصرف الصحي، والذي يشملُ المعالجة والدفع به بعيدًا.
    Şu tarafta, arkada. Burada başka birileri var mı? Open Subtitles إنها في الغرفة التي بالخلف بذاك الإتجاه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus