Harry Grey artık yok ve piyango cinayetleri kapanmış bir dava. | Open Subtitles | هاري جراي، لم يعد موجوداً. وجرائم قتل بائعي اليانصيب، إنها قضية مغلقة. |
Bu devasa bir dava. 411 davacımız var. | Open Subtitles | إنها قضية ضخمة وقد ارتفع عدد المدّعين إلى 411 |
Doktorun dediği gibi bunalımlı bir çocuğun kendi yaşamına son verdiği sıradan bir dava, Tom Clancy romanı değil. | Open Subtitles | مثل ما قالت الطبيبة إنها قضية بسيطة عن صبي مكتئب أنهى حياته بيده و ليست رواية لتوم كلانسي |
Bu kariyerimin davası. Bu noktada bile patrondan bir şey alamadım. | Open Subtitles | إنها قضية تحقق ترقية غير أن رؤسائي لا يكترثون البتة بذلك |
girin,hadi,herkes işine baksın bu karı-koca meselesi ,hadi | Open Subtitles | أدخلوا ، هيا ، إذهبوا في حالكم إنها قضية بين زوج وزوجته ، هيا |
Gözü kapalı atlamayacağım kadar ciddi bir konu bu. | Open Subtitles | إنها قضية جادة جداً بالنسبة لي, و لا أستطيع الاندفاع فيها دون تبصر. |
Bu çözülmemiş büyük bir vaka ve ben onu çözeceğim. | Open Subtitles | إنها قضية لم يتم إيجاد حل لها مشهورة جدا وأنا سأقوم بحلها جوانا توقفي |
Polis cinayete dair herhangi bir kanıt bulamadı. Sonlandırılmamış bir dava ve kimse de ilgilenmiyor. | Open Subtitles | الشرطة لمّ تصل إلى دليل على المؤامرة، إنها قضية مفتوحة ، و لمّ يصلوا إلى أيّ خيوط. |
Bu çok karmaşık bir dava. Ortada çok fazla bileşen var. Bu yüzden yakalandım zaten. | Open Subtitles | إنها قضية معقدة جداً، هناك الكثير من الأحداث المتغيرة لهذا تم القبض عليّ |
Çok hassas bir dava bu , Rita bu yüzden belgelerini benim bilgisayarıma göndereceğim... | Open Subtitles | إنها قضية حساسة جداً سأطلق هذه الملفات إلى جهازي |
Çoktan karar verdiğimiz bir dava. | Open Subtitles | إنها قضية قد اتخذنا بشأنها قرارًا بالفعل |
Sizin özel yeteneklerinizi gerektiren ilginç bir dava. | Open Subtitles | إنها قضية رائعة والتي تحتاج لمشاركة مواهبكِ |
Kimse oğlunuzu korkutmaya çalışmıyor. Bu federal bir dava. | Open Subtitles | لا يوجد هناك ما يخيف ابنك، إنها قضية فيدرالية |
Her neyse, Komiser ve benim 8 yıl kadar önce üstünde çalıştığımız eski bir dava. | Open Subtitles | على أي حال، إنها قضية قديمة عملنا عليها أنا والرقيب |
Bu çok karmaşık bir dava, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | إنها قضية شائكة يا سيادة القاضى |
Bu kazanamayacağım bir dava. | Open Subtitles | حسناً، إنها قضية لايمكنني أن أكسبها |
Dinle, Serpico, bu Muscles'ın davası . | Open Subtitles | انظر يا سربيكو إنها قضية مسلز إنه أجازة لمد يومين |
Olağan Dördüncü Yasa davası, kanıtları çıkarmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | إنها قضية التعديل الرابع .أنك تحاول أستثناء الدليل |
Masum olduğun ya da onun bir intihar olduğunun kanıtlanması sadece an meselesi. | Open Subtitles | إنها قضية وقت سوف تثبت براءتكَ أو سيعتبرونه انتحار |
Çünkü bu çok basit ve herkesin anlayabileceği kadar açık bir konu. | Open Subtitles | إنها قضية بسيطة وواضحة يمكن لأي أحد فهمها. |
Her neyse, psikolojik bir vaka bu. | Open Subtitles | على أية حال إنها قضية متعلقة بالطب النفسي الأن أتعلم، في بعض الأحيان |