"إنهم لن" - Traduction Arabe en Turc

    • etmeyecekler
        
    • vermeyecekler
        
    • Bizi
        
    • gelmeyecekler
        
    Teğmenin izin kodu olmadan hareket etmeyecekler efendim! Open Subtitles إنهم لن يتحرّكوا إلا بصدور رمز الدّعم ، سيّدي
    İkinizin buradan çıkıp gitmesine müsaade etmeyecekler. Open Subtitles إنهم لن يدعون كليكما تخرجان ببساطة من هنا
    - Bize zarar vermeyecekler, Albay. - Onlar Goa'uld, Carter. Open Subtitles إنهم لن يؤذوننا يا سيدى الكولونيل إنهم جواؤلد يا كارتر
    Ellerindeki en basit askeri malzemeyi bile vermeyecekler. Open Subtitles إنهم لن يشاركوا حتى أبسط أجهزتهم العسكرية الأساسية
    Konuşmak istiyoruz. Seni alıncaya kadar Bizi bırakmayacaklar. Open Subtitles نريد أن نتكلم معك.الكلمة هي إنهم لن يتركوننا نخرج من هنا حتى يحصلوا عليك
    - Bizi teker teker seçmeyecekler. Open Subtitles إنهم لن يلتقطونا واحدا بعد الآخر .. أليس كذلك؟
    Eminim onlarda aynı şeyi bizim için yaparlardı. Geri gelmeyecekler, tamam mı? Open Subtitles ـ واثق إنهم يفعلون نفس الشي من أجلنّا ـ إنهم لن يعودوا، إتفقنّا؟
    Burada olmadığımız sürece kontrol etmeyecekler. Open Subtitles إنهم لن يتحققوا مادمنا لسنا هنا
    Fark etmeyecekler bile. Çok kalabalıklar. Open Subtitles إنهم لن يلاحظوا وجودي لأن عددهم كبير.
    Bize yardım etmeyecekler. Open Subtitles إنهم لن يساعدونا
    Bize ateş etmeyecekler. Open Subtitles إنهم لن يطلقوا علينا ..
    Artık onu rahatsız etmeyecekler. Open Subtitles إنهم لن يزعجوها مره أخرى
    Silahlı adamların rehineleri uçağa bindirmesine izin vermeyecekler. Open Subtitles إنهم لن يسمحوا للمسلحين بنقل الرهائن على متن طائرة
    İnsanların derisini cızırdatabiliyorum. Yüzleşelim gitsin, buradan çıkmamıza asla izin vermeyecekler. Open Subtitles لنواجه الحقيقة، إنهم لن يسمحوا لنا بالخروج من هنا أبداً
    Buraya gelmemeliydiniz. Gitmenize asla izin vermeyecekler. Open Subtitles لم يتوجب عليكِ المجيء لهنا إنهم لن يدعوكِ تغادرين أبداً
    Bu adama, kızını vermeyecekler. Open Subtitles إنهم لن يعطوا لهذا الرجل ابنته
    Doğaüstü bir yaratık olduğunu biliyorlar ama bir kez kontrol ettikten sonra kötü ruhu taşıyanın sen olmadığını anladıklarında sana zarar vermeyecekler. Open Subtitles إنهم يعلمون بأنّك كيان خارق ولكن بمجرد أن تفعل هذا الإختبار مرة واحدة، إنهم يدركون بأنك لا تحمل روحاً ظلامية إنهم لن يحاولون أذيتك أعدك بذلك
    Tamam. Gelip Bizi almayacaklar. Bizi almaya gelmiyorlar. Open Subtitles إنهم لن يرجعوا ليأخذونا لن يرجعوا ليأخذونا
    Babam haklıydı, Bizi yaşatmayacaklar, bir polisi öldürdüklerini gördük. Open Subtitles لقد كان والدي مُحقاً، هل فهمتيني إنهم لن يدعونا نذهب، لقد رأيناهم وهم يقتلون الشرطيّ.
    Eski yollarda, Bizi asla yakalayamazlar, Open Subtitles طرق التهريب القديمة إنهم لن يتمكنوا من الإمساك بنا
    Bizi kurtarmaya gelmeyecekler mi? Open Subtitles إنهم لن يأتوا من أجلنا، أليس كذلك؟
    - Bu geceye kadar gelmeyecekler. Open Subtitles ـ إنهم لن يكونوا هُنا حتى الليل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus