Bilgisayarımı alıyorlar, İngilizce ödevim var. Dalga geçiyorsunuz herhâlde. | Open Subtitles | إنهم يأخذون الكمبيوتر خاصتي لدي واجب في اللغة الأنجليزية |
Hepsi, emirlerini komuta gemisinden alıyorlar, değil mi? | Open Subtitles | إنهم يأخذون أوامرهم من سفينه القياده أليس كذلك؟ |
Taşıyıcı olup olmadığımıza bakmak için kan örneği alıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأخذون عينات من دمائنا، ليروا إذا كنا حاملين للمرض أو شيء من هذا القبيل. |
Bir şey inşa etmiyorlar. Bu hayvanları buradan götürüyorlar. | Open Subtitles | لن يشيدوا شيئا إنهم يأخذون هذه الحيوانات من هنا |
Her şeyi götürüyorlar Ne oldu? | Open Subtitles | إنهم يأخذون كل شئ, ما الذي حدث ؟ |
Carlos'u götürüyorlar takip etmemiz lazım. | Open Subtitles | إنهم يأخذون كارلوس علينا اللحاق بهم |
Beni hatırlatacak şeyler alıyorlar. Ya da arkadaşlarına göstermek için. | Open Subtitles | إنهم يأخذون أشياء ليتذكروني بها، أو ليَرونها لأصدقائهم. |
Yeni kravatım için gerekli ölçüleri alıyorlar da sadece. | Open Subtitles | إنهم يأخذون القياس من أجل رابطة عنقي الجديدة |
Her sabah bu alternatif ilaçları alıyorlar ve ne kadar sık olarak işe yaramadıklarını öğrenmemizin hiç bir önemi yok. | TED | إنهم يأخذون المقويات , وأيضا يأخذون الأدوية البديلة ، ولا يهم كم هم معتادون نحن نكتشف أن هذه الأشياء غير مفيدة . |
Sersemler. alıyorlar, ama geri vermek istemiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأخذون النقود,لكنهم يرفضون ردها |
Yerlerini alıyorlar. | Open Subtitles | ديريكتوريت إنهم يأخذون أماكنهم |
Bunu gerçekten ciddiye alıyorlar. Bu ClD. | Open Subtitles | إنهم يأخذون الأمر على محمل الجد لقد أتت "إدارة التحقيقات الجنائية" |
alıyorlar ellerine bir sprey boya. | Open Subtitles | إنهم يأخذون رشاش الصبغ. ويقولون |
Herşeyi alıyorlar, elimizde kalanları bile. | Open Subtitles | إنهم يأخذون كل شيء حتى ما تبقى لدينا |
Düşmanları gerçekten ciddiye alıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأخذون اعدائهم بمنتهى الجدّية. |
İnsanları iki grup hâlinde götürüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأخذون المواطنين بمجموعتين |
Bebekleri bile götürüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأخذون الأطفال بعيداً |
Bebekleri bile götürüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأخذون الأطفال بعيداً |
- Karımı güvenli bir yere götürüyorlar. | Open Subtitles | - إنهم يأخذون زوجتي إلى مكان آمن |
Sanat Odasını götürüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأخذون فصل الفن |
Ağabeyini götürüyorlar! | Open Subtitles | إنهم يأخذون شقيقك! |