"إنه الوقت المناسب" - Traduction Arabe en Turc

    • zamanı geldi
        
    • tam zamanı
        
    • vakti geldi
        
    • zamanı gelmişti
        
    Seninle evlenmek istiyorum ve zamanı geldi diyorum. Open Subtitles أريد أن أتزوجك و صدقيني، إنه الوقت المناسب
    Artık zamanı geldi. Bunun üzerinde çalışmalıyız. Open Subtitles إنه الوقت المناسب علينا الشروع بالعمل على هذا الشأن
    Konu Bakım bölümünün faks zamanı geldi. Open Subtitles إنه الوقت المناسب لكي اتصل بقسم صيانة الخيط
    Sanırım hala hayattayken evden çıkmanın tam zamanı. Open Subtitles أظن إنه الوقت المناسب بالنسبة ليّ أن أخرج من منزلي بينما لا زلتُ حية.
    vakti geldi, sen hazırsın, çocukta hazır. Open Subtitles إنه الوقت المناسب هل أنت جاهز أيها الطفل
    Bunu almasının zamanı gelmişti. Onunla ne yapacağım ki? Open Subtitles إنه الوقت المناسب ليحصل عليها لا أعرف ما سأفعل بها؟
    Valentino Rossi'nin bir Grand Prix daha kazanma zamanı geldi. Open Subtitles إنه الوقت المناسب ليظفر بلقب جائزة كبرى آخر
    zamanı geldi.Hızlıca halletmeliyiz. Open Subtitles إنه الوقت المناسب أن يعالج هذا الأمر بسرعة.
    Sanırım öğrenmenizin zamanı geldi. Open Subtitles إنه الوقت المناسب لتعلموا أننيالأسبوعالماضي..
    Erkeksi ustalıkları öğrenmenin zamanı geldi. Open Subtitles إنه الوقت المناسب لتعلم الفنون الذكورية
    Evet. Artık onu unutma zamanı geldi. Belki başka birisi... Open Subtitles نعم، إنه الوقت المناسب لتدعها ترحل ربما...
    Kızla vedalaşma zamanı geldi. Open Subtitles إنه الوقت المناسب لوداع الفتاة
    Bence canavarımızla tanışmanın zamanı geldi. Open Subtitles أظن إنه الوقت المناسب لتقابل وحشنا.
    zamanı geldi, Jury. Yeriniz tehlikede. Open Subtitles (إنه الوقت المناسب (جيري المنطقة بأكملها ستتفجر
    Haydi, ikimizin uzaklaşma zamanı geldi. Open Subtitles هيا يا (دينا) إنه الوقت المناسب لنهرب معاً
    Bunu iyileştirmenin zamanı geldi. Open Subtitles إنه الوقت المناسب لعلاج هذا
    Git ve ona yardım et. Şimdi tam zamanı. Open Subtitles إذهب وساعدها, إنه الوقت المناسب
    O zaman şimdi tam zamanı dostum çünkü o burada. Open Subtitles إنه الوقت المناسب لذلك لأنه جالس هناك
    Bayanlar, baylar o gece hakkında konuşma vakti geldi. Open Subtitles إذا.. سيداتي وسادتي إنه الوقت المناسب لنتحدث عن تلك الليله
    Bir oğlu daha olduğunu öğrenmesinin vakti geldi. Open Subtitles إنه الوقت المناسب ليعلم بأن لديه ابن آخر
    Eve gelmenin zamanı gelmişti. Open Subtitles إنه الوقت المناسب لكي تصل إلى المنزل
    - Mola vermesinin zamanı gelmişti. Open Subtitles إنه الوقت المناسب ليمتع نفسه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus