Oh, Bu çok güzel. inanamıyorum. Pekala, sıradaki. | Open Subtitles | .إنه جميل .لا يمكنني تصديق هذا، حسناً، الفقرة التالية |
Ve sonunda, sokağın karşısına geçtik ve yaptığımız şeye baktık, ardından, "Bu çok güzel." | TED | وفي نهاية اليوم، وقفنا عبر الطريق ونظرنا إلى ما قمنا بإنجازه، وقلت، " إنه جميل حقاً،" |
- Umarım haddimi aşmamışımdır... - Hayır, hayır. Söylediğin şey Çok hoş... | Open Subtitles | أرجو أن لا يكون حديثي مكرراً كلا, إنه جميل جداً |
- Çok tatlı. - Hakiki olanı alana kadar. | Open Subtitles | ـ إنه جميل للغاية ـ لحين إشتراء الخاتم الحقيقي |
Çok müteşekkirim. Oh, Bu güzel işte. | Open Subtitles | ممتن لهذا، إنه جميل لا يمكنني التصديق .. |
Çok güzelmiş 2200 papel. | Open Subtitles | وااو . إنه جميل كلفني ألفان ومئتان دولار.. |
Bu odada yaptıkların Harika, anne. Çok güzel olmuş. | Open Subtitles | أُمّى لا أُصدّق هذا المنظر إنه جميل فعلا |
Bambu takımı. Bu çok güzel ve çok da dramatik. | Open Subtitles | أثاث الخيزران إنه جميل و دراماتيكي جدا |
- Güzelmiş. - Bunlar da kuzenimin eşekleri. | Open Subtitles | إنه جميل - وهذه حمير إبن عمي - |
Bu çok güzel. Bizimle daha çok zaman geçirmek istiyorsun. | Open Subtitles | إنه جميل جدا أردت أن تقضي وقت أطول معنا |
Dünyayla uyum içinde hissettiğin an gelir ve bu Bu çok güzel bir his. | Open Subtitles | تلك اللحظة عندما تنسجم مع العالم و... إنه جميل |
Bu çok güzel. Bende deneyeyim. | Open Subtitles | إنه جميل جداً ، دعيني أحاول |
Bu çok güzel, emin misiniz? | Open Subtitles | إنه جميل. أأنت واثق؟ |
Çok hoş. Çılgınca. Nasıl video çekeceğim? | Open Subtitles | هذا رائع ، إنه جميل كيف تصورين فيلماً به ؟ |
Çok hoş! Başarılar dilerim. | Open Subtitles | إنه جميل حقاً إستمري في هذا العمل الجيد |
- Çok tatlı, değil mi? | Open Subtitles | إنه جميل للغاية، أليس كذلك؟ أجل. |
Çok tatlı, değil mi? | Open Subtitles | إنه جميل, ألا تعتقد ذلك؟ |
Bu güzel ama gösteriyor ki senin istediğin bu değil, o yüzden onu en iyi yerinden vuruyorum. | Open Subtitles | إنه جميل ، لكنه لا يبدو مانبحث عنه سأضعه هناك |
Bu yüzük Çok güzelmiş. | Open Subtitles | من أين اشتريت هذا الخاتم ؟ . إنه جميل جداً |
Belki de kızmadan ona 10 dakika vermelisin. - Anne burası Harika. Her şey çok güzel. | Open Subtitles | أمي هذا يبدو عظيمًا ، كل هذا إنه جميل شكرًا لك ، تعال جولة |
Bu güzel. Güzel ve yorucu. | Open Subtitles | هذا جيد، إنه جميل ومزدحم |
- Güzelmiş. | Open Subtitles | إنه جميل |
Simon, o Öyle güzel bir çocuk ki, onu hak etmiyorsun. | Open Subtitles | سايمون ، إنه جميل للغاية ولا تستحقه |