Her dakika farklı bir şifre oluşturan bir cihaz. | Open Subtitles | إنه جهاز يقوم بتجديد الكلمات السرية كلّ دقيقة. |
Bu aslında hızlandırıcılı-lipid ısı verici, yanıcı bir cihaz. | Open Subtitles | في الواقع إنه جهاز دهني احتراقي ناشر للحرارة ومسرع لها |
Kardeşim insanları korumak için atmosfere kriptonit saçan bir cihaz yapmış. | Open Subtitles | إنه جهاز اخترعه أخي لإبقاء البشر آمنين لجعل الغلاف الجوي يشع بالكريبتونيت |
Andy, oynama şununla. O bir yüksek teknoloji cihazı. | Open Subtitles | ، دعه فحسب يا آندي إنه جهاز ذي تقنية عالية |
Mühendislik Takımı'nın az önce getirdiği bir alet. Takip cihazı. | Open Subtitles | إنه جهاز تحديد الموقع الذي طلبه فريق التطوير |
bu bir alarm. Bir sorun çıkarsa, sadece düğmeye basın. | Open Subtitles | إنه جهاز إنذار إذا حدثت أي مشكلة اضغطي الزِر |
bu bir kısadalga radyosu. Güzel görünümlü bir telsiz. | Open Subtitles | هذا جهاز لاسلكي قصير الموجة إنه جهاز إرسال محسن |
Bu çok şaşırtıcı bir cihaz, fakat çizilip silinebilen tahta gibi. | TED | إنه جهاز مدهش ، يشبه برنامج " Etch A Sketch - إرسم بورتريه " |
Kesintisiz ses frekansı yayan bir cihaz. | Open Subtitles | إنه جهاز لصُنع ترددات صوتية مستمرة |
Bu frekans bozucu bir cihaz. | Open Subtitles | إنه جهاز إشارة تشويش. |
- Geçici anafor yaratan bir cihaz. | Open Subtitles | إنه جهاز يخلق تعقب زمني |
Buraya ait olmayan kablosuz bir cihaz. | Open Subtitles | إنه جهاز لاسلكي لا ينتمي لهنا |
Sol karıncığına takılı bir cihaz. | Open Subtitles | إنه جهاز مساعدة الأذين الأيسر |
Veritabanına göre bu bir damar bağlama cihazı. | Open Subtitles | طبقاً لقاعده البيانات إنه جهاز تضميد من نوع ما |
Nükleer bir bomba olarak kullanılabilecek radyasyon kaynaklarını tespit edebilen bir anti terörizm cihazı. | Open Subtitles | إنه جهاز مضاد للإرهاب يحدد ويكشف مصادر الإشعاع التي تستعمل لبناء قنبلة نووية مما يجعله رادع للأشرار |
...dinleme cihazı takmak suretiyle yer alacaktır. | Open Subtitles | عبارة عن لبس جهاز تسجيل على إنه جهاز تنصت |
Işınlama cihazı. Işınlama cihazı. | Open Subtitles | ـ إنه جهاز النقل الذهني ـ جهاز النقل الذهني |
Hızlandırıcının patlamasında hücrelerinizin maruz kaldığı enerjiyle atomlarınızı bombardıman edecek bir fizyon cihazı. | Open Subtitles | مجزئ كمي، إنه جهاز انشطار مصمم لاعطار ذراتك طاقة مماثلة لما تعرضت له ليلة انفجار المسرع الجزيئي |
bu bir yayıcı. Babanınkilerden. | Open Subtitles | إنه جهاز موجات فوق صوتية إنه واحد من أجهزة والدك |
bu bir 148 radyosu, siyaha boyanmış telefona benzesin diye antenleri kesilmiş. | Open Subtitles | إنه جهاز لاسلكي، 148 مطلي باللون الأسود هوائي مقصوص، لكي يبدو كهاتف عادي يستخدم موجات قافزة وانتشار الطيف |