Zamana karşı bir yarış ve her saniye değerli. | Open Subtitles | إنه سباق مع الوقت ، و كل ثانية لها ثمنها |
Atlar piste çıktı. 4 yaşındakiler için büyük bir yarış. | Open Subtitles | الأحصنة في المسارات إنه سباق رئيسي لذوات الأربع سنوات |
Zor bir yarış, ama Tavşan Takımı yarışın en zorlu etabına yaklaşırken en ön sırada yer alıyor... | Open Subtitles | إنه سباق متقارب, لك فريق الأرانب يتصدر و كأنه الأقرب ـ ـ ـ الجزء الأكثر خطوره من المظمار |
Dört bir yandan takımların yarıştığı bir araba yarışı var. Araplar, Suriyeliler, Nubiyalılar. | Open Subtitles | إنه سباق عربات من كل المناطق هنا "عرب" و "سيريانيين" و "نوبيين" |
Dört bir yandan takımların yarıştığı bir araba yarışı var. Araplar, Suriyeliler, Nubiyalılar. | Open Subtitles | إنه سباق عربات من كل المناطق هنا "عرب" و "سيريانيين" و "نوبيين" |
5 atlık bir yarış bu. Acemi şansı. | Open Subtitles | إنه سباق مكوّن من خمسة أحصنة رهان أحمق |
Kötülüğe karşı bir yarış bu. | Open Subtitles | إنه سباق ضد الشر |
Biraz daha canlı, daha görsel ve de daha hızlı -- bir yarış. | TED | سيكون الأمر حيوي وبصري وسريع بعض الشيء -- إنه سباق. |
Bu, yerde suya inene kadar bir yarış. | Open Subtitles | إنه سباق مع الزمن حتى وقت الهبوط |
- Baba, bu uzun bir yarış. - Ee? | Open Subtitles | ــ أبي إنه سباق طويل ــ و ماذا؟ |
Bu ikiniz arasında uzun soluklu bir yarış. | Open Subtitles | إنه سباق بينكِ وبين البكتيريا |
Bu bir yarış, öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه سباق ، أليس كذلك ؟ |
Tamam, git. Bu bir yarış. Haydi. | Open Subtitles | حسناً, إنطلق, إنه سباق, هيا |
Bir tek yarış! bir yarış, 10 bin kağıt. | Open Subtitles | إنه سباق واحد و عشرة آلاف |
Baba, bu bir at yarışı. Her şey olabilir. | Open Subtitles | إنه سباق خيل يا أبي ، توقع كل شيء |
Washington'da sona eren bir bisiklet yarışı. | Open Subtitles | إنه سباق دراجات والذي ينتهي في "واشنطن". |