Çok, çok zor bir şey ama herkesin aklından geçen bir düşünce. | Open Subtitles | إنه شيئ غاية في الصعوبة لكن الجميع يفكر بهذا في عقله الباطني |
Daha önce arardım ama, çok önemli bir şey çıktı. | Open Subtitles | كان عليّ أن أتصل مبكراً إنه شيئ ما هام جداً |
Peki ya gittikçe ucuzlama nerede? Genelde tıp alanında pek rastladığımız bir şey değil bu. | TED | الآن ماذا عن التكاليف التي أصبحت أكثر رخصا؟ إنه شيئ لا نفكر فيه عادة في مجال الطب، |
Böyle bir şey olduğunu biliyorsunuz ama görmezden gelmeyi tercih ediyorsunuz. | Open Subtitles | إنه شيئ تعلم أنه موجود لكن تفضل عدم التفكير فيه |
Herkesin birbirini tanımaya başladığını görmek iyi bir şey. | Open Subtitles | إنه شيئ جيد أن أري الجميع يتعرف علي بعضه |
Çok hoş bir şey, Mike. Çok minnettarım, ama kabûl edemeyiz. | Open Subtitles | إنه شيئ لطيف مايك، أنا أقدر لك هذا ولكني لا استطيع قبوله |
Evet, kolay unutulabilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Özellikle çocukların öldürüldüğü düşünülürse. | Open Subtitles | إنه شيئ ليس من السهل نسيانه خصوصاً أن الضحايا كانوا أطفال |
Çan eğrisinin tamamen dışında olan bir şey. | TED | إنه شيئ خارج مقاييس المنحنيات الإرشادية . |
- Yeni bir şey deniyorum. - Kusura bakma, geciktim. | Open Subtitles | إنه شيئ ما أجربه هاي , آسفه لقد تأخرت |
- Hayır. - Berbat bir şey. | Open Subtitles | كلا، ليس لدي حسنا، إنه شيئ نتن يا ويين |
Toplayan gezegenlerle ilgili okuduğum bir şey. | Open Subtitles | - إنه شيئ قرأته حول الأخطار في حصاد الكواكب |
İnanılmaz bir şey, yedi sezon sonra | Open Subtitles | إنه شيئ لايصدق أنه بعد سبع مواسم |
Bu sadece en iyi dostun diğer en iyi dosta hep yapacağı bir şey. | Open Subtitles | إنه شيئ يفعله أي صديق لصديقه المفضل |
Evet. Kesinlikle düşünülecek bir şey. | Open Subtitles | أوه، أجل، إنه شيئ يجب التفكير به |
Küçükken yaptığım bir şey. | Open Subtitles | إنه شيئ كنت أقوم به عندما كنت طفلة |
Bu muhteşem bir şey... kaybettiğin aşkı geri kazanmak. | Open Subtitles | ... إنه شيئ رائع لتجد الحب الذي تعتقد أنك فقدته |
Anlayamadığım bir şey var. | Open Subtitles | إنه شيئ لا أنساه |
-Hayır, o bana ait bir şey. Özel. | Open Subtitles | ـ كلا، إنه شيئ خاص بي. |
"Tek bir şey." "İki ayrı yerde aynı şey" | Open Subtitles | إنه شيئ واحد, إنه نفس الشيء في مكانين". |
İşin en güzel yanı ise, Prez telefonu kurcalarken... ..çok önemli bir şey buldu. | Open Subtitles | -الآن ، هذا أفضل جزء إنه شيئ إكتشفه (بريز) عندما كان يلعب به |