Bu sadece geçici bir iş, Buff. Tabii kalıcı hale de gelebilir. | Open Subtitles | إنه عمل مؤقت ومزعج يا بافي تعرفين إلا إذا كانت قوية جداً |
Harika bir iş. Çocukları seviyorum ve Kate harika bir patron. | Open Subtitles | إنه عمل جيد , وأنا أحب الأطفال وكيت هو مدرب رائع. |
Mükemmel bir iş çıkardın. Bana tavsiye falan vermek ister misin? | Open Subtitles | .إنه عمل رائع، بالمُنسبة هل لديك أي نصائح ليّ أو .. |
Hayır işi bu. Hadi ama, vergiden muaf. | Open Subtitles | إنه عمل خيري هيا، إنه اقتطاع ضريبي |
Kendinizi bu şekilde teşhir etmek, uçabilseniz dahi tehlikeli bir iştir. | Open Subtitles | إنه عمل خطير أن تكشف نفسك هكذا حتى لو يمكنك الطيران. |
Aslında iyi ve dürüst insanların yaptığı iyi ve dürüst bir iş. | Open Subtitles | في الحقيقة، إنه عمل صادق جيد من قبل ناس صادقين و جيدين |
Bu bizim küçük takımımız için zevk için yapılan bir iş, ve umarız ki bu çocuklara evreni keşfetme ve öğrenme açısından ilham verir. | TED | إنه عمل بدافع الحب نقوم به مع فريقنا الصغير و نحن نأمل بحق، أن يلهم هذا المشروع الأطفال ليستكشفوا و يتعلموا عن الكون. |
Fakat yine okul eğitiminde olduğu gibi bu zor bir iş. | TED | ولكن أيضاً كما في المبادرات المدرسية إنه عمل شاق. |
Çok büyük titizlik isteyen bir iş, ama bazen en iyi şeyler ufak şeylerdir. | TED | إنه عمل مضني بشدة، لكن أفضل الأشياء تأتي في حزم صغيرة. |
Zor bir iş sadece en iyi ve değerli halıları tamir ediyoruz. | Open Subtitles | ، إنه عمل شاق وقد أصلحنا فقط . السجاد الذي يملك قيمة فقط |
Savaştan hoşlanmayan bir çok asker var. Pis bir iş. | Open Subtitles | يوجد الكثير من الجنود الذين لا يحبون الحرب ، إنه عمل قذر |
İş, çok tehlikeli ve pis bir iş. Ucunda para olmazsa, hiç çekilmez! | Open Subtitles | إنه عمل قذر وخطير، لا بد أن يكون مقابله مجزياً |
Bu tehlikeli ve kirli bir iş. Yalnızca çok para olursa değer. | Open Subtitles | إنه عمل قذر وخطير، لا بد أن يكون مقابله مجزياً |
Alt tarafı bir şaka için bayağı tehlikeli bir iş. | Open Subtitles | أتعلم، إنه عمل لخطير من أجل القيام بمزحة. |
Yorucu bir iş değil. Rıhtımda. Sabotajcı olup olmadığını gözleyeceksin. | Open Subtitles | إنه عمل سهل ، تحرس الحوض و تحميه من محاولات التخريب |
Burada dört ayak işi yapması gereken, bu nankör bir iş tüm bolluk, almak. | Open Subtitles | عليه أن يعمل كل الأعمال الشاقة في الأرجاء . يأخذ كل أوقات الهدوء ، إنه عمل غير مقدّر |
Kötü bir iş. | Open Subtitles | إنه عمل فقط إنه عمل سيء ربما تعملين لبضعة ساعات |
Uyuşturucu işi bu, tehlikeli. | Open Subtitles | إنها تجارة المخدرات إنه عمل خطير |
Yüksek derecede bir ihanetle uğraşmak hassas bir iştir. | Open Subtitles | التفاوض العالي المستوى .. إنه عمل دقيق للغاية |
Bu riskli bir iş. Bu buz çıkıntısının ne kadar kalın olduğundan emin değilim meselâ. | Open Subtitles | إنه عمل خطر ، في البداية لست متأكداً من مقدار سُمك طبقة الجليد |
Yani bana göre Bu bir ayrıcalık ve aynaya baktığım zaman, gerçekten kendimi görmüyorum. | TED | لذا إنه عمل مميز, وعندما أنظر لنفسي بالمرآة, إنني حقاً لا أرى نفسي. |
Tehlikeli ve yasadışı bir çalışma sadece kanun kaçakları için uygun. | Open Subtitles | إنه عمل خطر وغير قانوني، مناسب فقط للخارجين عن القانون |
Bu gururlu ve yüce bir meslek ancak sen bunu başka bir şey için kullanıyorsun. | Open Subtitles | إنه عمل نبيل و مهيب و لكنك تستغلينه للوصول لشيء أخر |