Aslına bakarsanız bu, çok daha büyük ve iyi bir hikâyenin ufak bir kısmı. | TED | في الحقيقة، إنه قطعة صغيرة جدًا من قصة أفضل و أكبر. |
Kanalizasyonda yaşayan, konuşan bir kaka parçası. | Open Subtitles | إنه قطعة بُراز ناطقة ويعيش في مياه المجاري |
O çamurda çürümeye terkedilmeyecek kadar iyi bir alet! | Open Subtitles | إنه قطعة أجمل من أن تتركها تتعفن في الطين |
Çamurda bırakılmayacak kadar iyi bir araç. | Open Subtitles | إنه قطعة أجمل من أن تتركها تتعفن في الطين |
Hepsinden de öte, bir sanat çalışması. Büyük bir sanat çalışması. | Open Subtitles | مع كلّ إنه قطعة فنّية، قطعة فنّية عظيمة. |
Boş ver. Pisliğin biri. Sana bir fırsat verdim. | Open Subtitles | عليك اللعنة ، إنه قطعة من القذارة لقد أعطيتك الطريق |
Bu meret berbat. İşe yaramaz bir süprüntü. | Open Subtitles | هذا الشيء لا فائدة منه إنه قطعة من القمامة بلا فائدة |
Şu an iki küçük nefes deliği olan bir çıkıntı sadece. | Open Subtitles | في الوقت الحالي إنه قطعة صغيرة فحسب . مع تلك الفتحات الصغيرة . ذلك الطفل الصغير |
Bu bana saldıran kızın kullandığı hançerin bir parçası. | Open Subtitles | إنه قطعة من السلاح الذي إستخدمتهُ تلكَ الفتاة لمهاجمتي |
Gerçekten bir çocuk için çok güzel bir yer. Cennet gibi bir yer. | Open Subtitles | مكان جميل لتربية طفل إنه قطعة من الجنة |
"Sadece bir film parçası." Fakat film gerçek mi? | Open Subtitles | إنه قطعة فيلم لكن هل الفيلم حقيقي ؟ |
Bu iyi bir parça... Küçük, kolayca saklanır. | Open Subtitles | إنه قطعة جيدة صغير، يُخفي بشكل رائع |
Dana etini mantarlarla beraber, bir çanta içerisine doğruyorsun. | Open Subtitles | إنه قطعة مِن لحم العجل مع الفطر في كيس. |
Bu bir odun parçası. | Open Subtitles | سيد إبكيسس إنه قطعة خشبية |
Fransa'nın minik bir parçası. | Open Subtitles | "إنه قطعة صغيرة جـدًا من "فرنسا |
Yaşayan bir sanat eseri. | Open Subtitles | . إنه قطعة فنية حيّة |
80 bin dolarlık bir sanat eseri. | Open Subtitles | إنه قطعة فنية بـ80 ألف |
O sadece ufak bir tahta parçası. | Open Subtitles | إنه قطعة صغيرة من الخشب |
bir şeyin köşesi olduğu kesin. | Open Subtitles | إنه قطعة من شيء ما |
bir çeşit teknoloji sadece, bir araç. | Open Subtitles | إنه قطعة تكنولوجيا، أداة |