"إنه كما" - Traduction Arabe en Turc

    • gibi
        
    Aynen dediği gibi. Eğer o yazmasaydı, bir başkası yazacaktı. Open Subtitles إنه كما قالت بالظبط لو لم تكتبها، لفعل أحد آخر
    Bir parça ana kuzusu, bir parça aşağılık biri gibi. Open Subtitles إنه كما لو كان جزء من ولد أُمّه، جزء تافه.
    Sanki onlarla ortak bir yanım olması için, eski JJ gibi davranmam gerekiyor. Open Subtitles إنه كما لو يجب أن أتصرف كنفسي القديمة لكي يكون ثمة تشابه بيننا
    Sanki hamlemi yapmadan önce ne yapacağımı tahmin ediyormuş gibi. Open Subtitles إنه كما لو أنه يتوقع كل حركاتي قبل أن أفعلها
    - Sanki almamı istiyorlarmış gibi. - Siktir et, tamam mı? Open Subtitles ـ إنه كما إنني أريد أخذها ـ تباً له، أليس كذلك؟
    Hayır. Sonu, güneşin hiç batmadığı yere ziyaretim gibi oldu. Open Subtitles لا ، إنه كما لو كنت قد تعثرت فى الأرض مع شمس منتصف الليل
    Doktorun da söylediği gibi, çok gerginsin, hepsi bu. Open Subtitles إنه كما قال الدّكتور توتّر عصبي، و هذا كل شيء
    İnsanların kaza olunca yavaşlamaları gibi. Open Subtitles إنه كما يبطئ الناس عند مرورهم بحادث سير للتبوّل
    Vay canına! Herkes işin içinde. Büyük, heyecan verici bir komplo gibi. Open Subtitles يا للفرحة ، الجميع في الموضوع إنه كما لو كانت مؤامرة كبيرة مثيرة جداً
    Ben- sanki kamışım kırılmış gibi sanki hayal organım kurumuş, sanki zekamın gururlu kulesi çökmüş. Open Subtitles إنه .. كما لو أن قلمي محطم كما لو أن خيالي قد جف
    Her zaman söylediğim gibi iyisidir, güç sizin duygu geliyor. Open Subtitles إنه كما أقول لكم دائماً قواكم تأتي من عواطفكم
    Gördüğünüz gibi, bu sertifika, bu madenin haklarını bana veriyor. Open Subtitles إنه كما ترى هذه الورقه تعطيني الصلاحيه لتعدين منجم الفحم هذا,
    Sanki her şeyi ilk defa deneyimliyormuşsun gibi. Open Subtitles إنه كما لو أنك تفعلين كل هذا لأول مرة. هذا صحيح.
    Sanki Perry ile ben aynı evde büyümüşüz... ve bir gün o arka kapıdan çıkıp gitmiş... bense ön kapıdan çıkmışım gibi. Open Subtitles إنه كما لو كنت أنا و بيري نشأنا في نفس البيت و في يوم ذهب هو للباب الخلفي و أنا ذهبت الي الباب الأمامي
    Bu ne? -Hiçbir şey. Üstünde yazdığı gibi , "İhtimaller Defteri". Open Subtitles إنه لا شيء إنه كما هو مكتوب إحتمالات إنها أشياء أنا مهتمة بها
    Evlendiğinden beri ben bir türlü istediğim gibi olamıyorum. Open Subtitles إنه كما لو أنني لا أنتصر أبداً منذ تزوجتِ
    Televizyonu açıp kapıyormuşsun gibi. Open Subtitles إنه كما لو شغلت جهاز التلفزيون وبعدها تطفئه..
    Tıpkı hiç bir güvence olmadan kendini dışarı atmak gibi, ve işte bu hayatın ta kendisi. Open Subtitles إنه كما لو أنك ترمي نفسك من جرف دون أن تعلم إن كنت ستعيش
    Geldiğimden beri, aramızda buraya ait olmayan biri var gibi hissediyordum. Open Subtitles منذ أن عدت إلى هنا إنه كما لو كان هناك شخص بيننا ، لا ينتمي إلينا
    Seninle bir gün geçirince değişecekmişim gibi geldi. Open Subtitles إنه كما لو أنني قضيت يوما واحدا معك و قررت أن أتغير

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus