"إنه لشرف أن" - Traduction Arabe en Turc

• bir onurdur
• bir onur
• bir şeref

Miller, dostum, bu bar gezisinde seninle birlikte olmak bir onurdur.
ميلر , إنه لشرف أن أكون معك في زحف الحانة هذا

Burada olmayı hak etmediğimizi düşünen bir sürü insan olsa da burada olmak bir onurdur.
إنه لشرف أن أكون هنا, رغم أن هناك الكثير من الناس هناك الذين يشعرون نحن لا يستحقون أن يكونوا هنا.

Gezgin olarak seçilmek büyük bir onurdur.
إنه لشرف أن يتم اختيارك كمسافر

Beifong'un uzun yıllardır şehre hizmet vermesi bir onur oldu.
إنه لشرف أن أخدم تحت قيادة القائدة بى فونغ لسنواتً عدة

Hayatta kalan bu cesur insanların tekrar kendi öz değerlerine, ailelerine, onlara değer veren toplumdaki yerlerine yeniden bağlanmaya çalıştıklarını görmek, tanıklık etmek bir onur, adalet aramak bir ayrıcalıktır.
عندما أرى هؤلاء الناجيات الشجاعات تكافحن من أجل للوصول مرة أخرى لقيمتهن الذاتية، لعائلاتهن، إلى مكانهن في مجتمع يقدرهن، إنه لشرف أن تشهد. إنه لشرف لطلب العدالة.

Bizimle olmanız bir şeref. Biliyorum, çok sorumuz var.
إنه لشرف أن نستضيفك معنا وأنا واثق أنه لدينا أسئلة، والمزيد من الأسئلة

Merhaba, beyler. Sizinle tanışmak bir şeref.
أهلاً يا سادة, إنه لشرف أن أقابلكم.

Sizinle tanışmak bir onurdur.
إنه لشرف أن ألتقى بكِ

Çaldığınızı duymak bir onurdur. İyi adamlar yalan söyler.
إنه لشرف أن أسمعك تعزف

Yanı başında yaşamış olmak, bir onurdur.
إنه لشرف أن أعيش لأجلك

Skinner'ı solucanlayan kişiyle tanışmak bir onurdur.
يا رجل إنه لشرف أن أقابل الرجل الذي وضع (سكنر) في كومة ديدان

Burada olmak bir onurdur.
إنه لشرف أن أكون هنا

Bir Kral'ın yanında olmanın büyük bir onur olduğu doğru.
أنه حقيقي، إنه لشرف أن تقفي بجانب ملك.

Bu gece burada olmak büyük bir onur.
إنه لشرف أن أكون هنا الليلة

Seni tanımak bir onur.
إنه لشرف أن أحظى بك.

Önünüzde oturmak bir onur.
إنه لشرف أن يجلس أمامك.

Dr. Wolf, sizi misafir etmek bizim için bir onur.
دكتورة "وولف"، إنه لشرف أن تمكثي معنا.

Sizlerle tanışmak bir şeref.
إنه لشرف أن أقابلكم جميعًا

Sizinle tanışmak bir şeref, Bayan Grayson.
إنه لشرف أن ألتقي بكي (سيدة (جريسون