"إنه ليس الوقت" - Traduction Arabe en Turc

• bir zaman değil
• zaman gelmedi
• şimdi zamanı değil

Duygular için iyi bir zaman değil.
إنه ليس الوقت المناسب للمشاعر و الاحاسيس

Belki de...bu davayla ilgilenmek için iyi bir zaman değil.
ربما إنه ليس الوقت الأفضل لكي ترافعي هذه القضية

Shh. Dürüst olmak için iyi bir zaman değil. Belki daha sonra, terbiyeli olursan.
.صه، إنه ليس الوقت المناسب، لنكون صريحين .ربما لاحقاً، إذا أحسنت التصرف

Karınla olmak için daha zaman gelmedi, Gordon.
إنه ليس الوقت الذي ستكون فيه مع زوجتك، غوردن

Olivia, şimdi zamanı değil ve gerçekten yeri de değil.
أوليفيا، إنه ليس الوقت و المكان المناسب لهذا

Üzgünüm, şaka yapmak için uygun bir zaman değil.
آسف إنه ليس الوقت المناسب للمزاح

Sen hangi cehennemdeydin? Seçim kampanyası için doğru bir zaman değil.
إنه ليس الوقت المناسب لحملة إنتخابية

Bu çevredekiler için iyi bir zaman değil.
إنه ليس الوقت المناسب للغرباء هنا.

İş için hiç iyi bir zaman değil.
إنه ليس الوقت المناسب للعمل

İyi bir zaman değil.
إنه ليس الوقت المناسب

- Sana ihtiyacım var Frank. - Bu hiç iyi bir zaman değil.
ـ أنا بحاجة إليك، (فرانك) ـ إنه ليس الوقت المُناسب

- Şimdi uygun bir zaman değil.
إنه ليس الوقت الملائم لذلك

Doğru bir zaman değil.
إنه ليس الوقت المناسب.

- İyi bir zaman değil. - Geri döndüğünü biliyorum. Kieren.
إنه ليس الوقت المناسب أعرف أن (كيرين) رجع أعرف -

Şuan doğru bir zaman değil.
إنه ليس الوقت المناسب

Sadece benim için pek iyi bir zaman değil.
إنه ليس الوقت المناسب لي

İyi bir zaman değil.
إنه ليس الوقت المناسب.

Zaman gelince ben size söylerim ve şu anda zaman gelmedi.
سأخبرك حين يحين الوقت ...والأن إنه ليس الوقت

Doğru zaman gelmedi.
إنه ليس الوقت المُناسب.

şimdi zamanı değil, amigo. Git buradan anladın mı?
إنه ليس الوقت المناسب يافتى إذهب من هنا

şimdi zamanı değil.
إنه ليس الوقت المناسب