İstediğimiz gelecek için bir hedef, küresel ısınmayı tersine çevirmenin mümkün olduğu bir gelecek. | TED | إنه هدف للمستقبل الذي نريده، مستقبل يصبح ممكنًا فيه عكس عملية الاحتباس الحراري. |
O zor bir hedef, çok küçük. | Open Subtitles | إنه هدف صعب، وصغير للغاية. |
Lt eski bir hedef, ama iyi bir. | Open Subtitles | إنه هدف قديم ، لكنه جيد |
Dar bir zamanda hareket eden bir hedef. | Open Subtitles | إنه هدف متحرّك دون منافذ، |
Yorktowna saldırmaya gidiyorsunuz her federasyondan milyonlarca ruh el ele tutuşuyor mükemmel bir hedef yanılıyorsunuz birleşince gücümüz var. | Open Subtitles | (ستقوم بمهاجمة (يوركتاون ملايين النفوس من كل عالم اتحادي تمسك يداً بيد إنه هدف مثالي |
Sloane ona güveniyor. Büyük bir hedef. | Open Subtitles | (سلون) يعتمد عليه إنه هدف هام |
İyi bir hedef. | Open Subtitles | إنه هدف جيد |
Bu hareketli bir hedef. | Open Subtitles | إنه هدف متحرك |