Polis onu tutuklar diye korkuyor çünkü yaşadıklarını biliyor. | Open Subtitles | إنه يخاف أن تلقي الشرطة القبض عليه لأنه يعرف أنهم أحياء |
Görülmekten korkuyor, evime gel. | Open Subtitles | إنه يخاف أن يروه تعال إلى منزلي |
Bilirsin, ölmekten korkuyor, | Open Subtitles | تعلم ذلك إنه يخاف من الموت وأنت |
Irak'a dönmesi halinde güvenliği için korkuyor. | Open Subtitles | إنه يخاف على سلامته إن عاد إلى العراق |
Güvenliği için korkuyor. Bunu mu söyledi? | Open Subtitles | إنه يخاف على سلامته، هل قال ذلك؟ |
Hayır, cidden uçmaktan korkuyor. | Open Subtitles | لا, لا, لا, إنه يخاف من الطيران |
Gerçek kişiliğini görmesini sağlayacağımdan korkuyor. | Open Subtitles | إنه يخاف أن أجعله يرى نفسه على حقيقتها |
Bir de şerif olacak, onlardan korkuyor. | Open Subtitles | إنه يخاف منهم رغم أنه المأمور. |
Amanda'dan dolayı gelmeye korkuyor. | Open Subtitles | إنه يخاف أن يأتي بسبب أماندا |
Bazı nedenlerden dolayı hayır, o ışıktan korkuyor. | Open Subtitles | لسبب ما إنه يخاف من الضوء |
Bizi birlikte bırakmaya korkuyor. | Open Subtitles | إنه يخاف من تركنا سوية. |
Yakınlaşmaktan korkuyor. | Open Subtitles | إنه يخاف من الأقتراب أكثر |
Yüksekten korkuyor. | Open Subtitles | إنه يخاف من المرتفعات |
Kandan korkuyor. | Open Subtitles | إنه يخاف من الدم |
Senden korkmuyor. Senin için korkuyor. | Open Subtitles | إنه لا يخاف منك إنه يخاف عليك |
Uykusunda ölmekten korkuyor. | Open Subtitles | إنه يخاف من الموت أثناء نومه. |
Uykusunda ölmekten korkuyor. | Open Subtitles | إنه يخاف من الموت أثناء نومه |
Benden korkuyor, ama seni hesaba katmıyor. | Open Subtitles | إنه يخاف مني، ولا يخاف مني |
Çirkin canavarlardan korkuyor. | Open Subtitles | إنه يخاف من الوحوش القبيحة |
Geçmişle tek bağlantısı olan Arkady'yi kaybetmekten korkuyor. | Open Subtitles | ،(إنه يخاف أن يموت (أركادى لأنه الرابط الوحيد للماضى |