Olumlu. Bulutların içinde saklanıyor. Fırtınanın içine girdi. | Open Subtitles | إيجابى , إنه يختبئ بين الغيوم لتفادى نظام العاصفة |
Kutsal akvaryumun içinde bir yerde saklanıyor o yüzden ısıyı yükselttim. | Open Subtitles | إنه يختبئ في مكان آمن ما, لذا أثرت الاضطراب. |
Kutsal akvaryumun içinde bir yerde saklanıyor o yüzden ısıyı yükselttim. | Open Subtitles | إنه يختبئ في مكان آمن ما, لذا أثرت الاضطراب. |
Diğer savaşçılarla saklanıyormuş. İyiymiş. | Open Subtitles | إنه يختبئ مع بعض المقاتلين الآخرين إنه على ما يرام، إنه على ما يرام |
Gabelmeister Tepesi yakınlarındaki ücra bayırlarda saklanıyormuş. | Open Subtitles | إنه يختبئ في منطقة بعيدة عند سفوح جبال (غامبلستر) |
Sicilya'nın altındaki bir bodrumda saklanıyor. | Open Subtitles | إنه يختبئ في الدور السفلي في صقلية |
- Şu büyük kayanın arkasında saklanıyor. | Open Subtitles | إنه يختبئ هناك بجوار الصخرة الكبيرة |
O benim içimde saklanıyor. | Open Subtitles | إنه يختبئ بداخلي |
-Niçin? Evet gördüm! Duşun içinde senden saklanıyor! | Open Subtitles | أجل إنه يختبئ منك في الحمام |
Bu boksör siyah. saklanıyor. | Open Subtitles | الملاكم عاد إنه يختبئ |
Kamuflajlı ya da saklanıyor. | Open Subtitles | -إنه يقوم بتمويهنا أو إنه يختبئ |
Bence o yatağımın altında saklanıyor. | Open Subtitles | أظن إنه يختبئ تحت سريري. |
Herkesin gözü önünde saklanıyor. | Open Subtitles | إنه يختبئ في مرأى الجميع |
Yemek kamyonunda saklanıyor. | Open Subtitles | إنه يختبئ في شاحنة التموين |
Luthor'ların konağında saklanıyor. | Open Subtitles | إنه يختبئ في قصر "لوثر" |
Evet.saklanıyor. | Open Subtitles | -نعم ، إنه يختبئ |
O saklanıyor. | Open Subtitles | إنه يختبئ. |