Saygılarını yolladı ve tekrar görüşüp satranç oynamayı umduğunu söyledi. | Open Subtitles | إنه يرسل اليك تحياته ويأمل في لعب الشطرنج معك مرة أخرى |
Sana en iyi dileklerini yolladı, ve çocuklarını onun için öpmeni istedi. | Open Subtitles | إنه يرسل إليك تحياته . وطلب أن تقبل أولاده من أجله |
Sakin söyleme! Tatli, gri saçli annesine her hafta bir çek gönderiyor! | Open Subtitles | إنه يرسل حوالة نقدية إلى والدته ذو الشعر الرمادي |
Mesaj gönderiyor ve bunun herkesçe net bir şekilde anlaşılmasını sağlıyor. | Open Subtitles | إنه يرسل رسالة.. ويتأكد بأن الجميع يسمعها بوضوح. |
Gelemediği için özürlerini iletti. | Open Subtitles | إنه مرتبط بعمل معهُم من أجل مَجد الجُمهورية. إنه يرسل آسفه لعدم حٌضوره. |
Bu otomatik imdat sinyali gönderir. Çarpışma esnasında aktif hale geçer | Open Subtitles | إنه يرسل إشارة إستغاثة تلقائية إنه يفعل بالقوة عند الإصطدام |
Öz babasını buzdan bir ölüm tuzağına yolluyor. - Bunu gerçekten yapacağım, görürsün. | Open Subtitles | إنه يرسل والده إلى بركة متجمدة سأقوم بهذا |
Liderleri bulmak için, benim gibileri Meksika'nın her tarafına yolladı. | Open Subtitles | إنه يرسل أشخاص لينشروا كلمته ويبحثونعن القادهبـ" المكسيك" |
Parayı Asya'ya yolladı. Eğer gönderiyi işaretleyebilirsem izini sürebiliriz. | Open Subtitles | إنه يرسل المال إلى "آسيا", إن كان بإمكاني تحديد هذا البثّ بعلامة |
- Onunla konuşmak istiyorum. - Özürlerini yolladı. | Open Subtitles | ـ أريد التحدث معه ـ إنه يرسل اعتذاره |
- İyiler, efendim, selamlarını yolladı. | Open Subtitles | - إنه بخير سيدي , إنه يرسل تحياته - |
Kusura bakmayın, Jack gelemedi. Saygılarını yolladı. | Open Subtitles | آسف،(جاك)لم يستطع القدوم إلى هنا إنه يرسل لك تحياته |
Bilgisayar korsanı! Bir mesaj daha gönderiyor. | Open Subtitles | إنه المخترق, إنه يرسل لنا رسالة فورية أخرى |
Uzaya bir sinyal gönderiyor. | Open Subtitles | عند قمة هذا الجبل إنه يرسل إشارة في هذا المكان |
Bana mesaj gönderiyor. Beni istiyor. | Open Subtitles | إنه يرسل رساله لي , ماذا يريد مني |
Gelemediği için özürlerini iletti. | Open Subtitles | إنه مرتبط بعمل معهُم من أجل مَجد الجُمهورية. إنه يرسل آسفه لعدم حٌضوره. |
Gutu ayağını etkiledi, üzüntülerini iletti ve kendisi yerine beni gönderdi. | Open Subtitles | ..متوعك بسبب النقرس إنه يرسل أسفه، وأرسلني عوضاً عنه |
Gutu ayağını etkiledi, üzüntülerini iletti ve kendisi yerine beni gönderdi. | Open Subtitles | ..متوعك بسبب النقرس إنه يرسل أسفه، وأرسلني عوضاً عنه |
Yakınındaki herşeyi çarpacak bir akım gönderir. | Open Subtitles | إنه يرسل نبضة تقضي على كل جهاز قريب يشتغل بالتيار الكهربائي |
Özel bir alıcıya sinyal gönderir. | Open Subtitles | . إنه يرسل إشارة توجيه إلى مستقبل خاص |
Zaman zaman bana bazı aletler gönderir. | Open Subtitles | إنه يرسل لي الأجهزة من وقت لآخر. |
Günde beş kişiyi falan müdürün odasına yolluyor. | Open Subtitles | إنه يرسل تقريبا 5 أشخاص كل يوم لمكتب المدير. |