Kafeye yaklaşıyor. Onu tam karşıdan görüyor olman lazım. | Open Subtitles | إنه يقترب من المقهى ينبغي أن يكون لديك خط رؤية خالٍ نحوه |
Çıkardı. Dördüncü. Ön sırada başlama hakkını kazanmaya giderek yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنه يقترب رويدا رويدا نحو المقدمة |
Şu an bir taksiyle size doğru yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنه يقترب منكم في سيارة أجرة الآن. |
yaklaşıyor, kaçırmayacağından emin olmak için. | Open Subtitles | إنه يقترب أكثر كي يتأكد من الإصابة |
Onu hissedebiliyorum, giderek yaklaşıyor. | Open Subtitles | يمكنني شعور هذا. إنه يقترب |
Gittikçe yaklaşıyor. Geçmek üzere... geçti. | Open Subtitles | إنه يقترب, إنه يمر الآن |
Bir kavşağa yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنه يقترب من تقاطع |
- O benim arabama yaklaşıyor! | Open Subtitles | ـ إنه يقترب من سيارتي |
Doktor, gittikçe yaklaşıyor. | Open Subtitles | دكتور، إنه يقترب |
Kaynakları var! İyice yaklaşıyor. | Open Subtitles | مصادره، أمفهوم، إنه يقترب |
Giderek yaklaşıyor değil mi? | Open Subtitles | إنه يقترب, أليس كذلك؟ |
Hayır, gittikçe kameraya yaklaşıyor. | Open Subtitles | يا للهول، إنه يقترب للكاميرا |
ekranlara JP'nin görüntüsü geliyor. 620)}JP'nin Transam'ı sonunda baraja yaklaşıyor Minerva-san. | Open Subtitles | لنرى الآن ما الذي يفعله (جي بي) إنه يقترب أخيراً من السد ، متأخر كثيراً عن الآخرين |
Owen, senin pozisyonuna doğru kumral bir adam yaklaşıyor. | Open Subtitles | (أوين)، عثرنا على مشتبه به إنه يقترب من موضعك. |
Al Zahrani'ye yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنه يقترب من الزهراني. |
Al Zahrani'ye yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنه يقترب من الزهراني. |
Hızla yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنه يقترب بسرعة. |
Kubbeye fazla yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنه يقترب بشدة من القبة |
Daha da yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنه يقترب شيئا فشيئاً. |
Tamam yaklaşıyor. Geliyoruz. | Open Subtitles | حسنًا، إنه يقترب نحن آتون |