Bu oyuncağı çalıştırmak istiyor ve yapamıyor. | TED | إنه يود أن يشغل اللعبة ولكنه لا يستطيع. |
Yıllar önce hayatını kurtardığın için sana teşekkür etmek istiyor. | Open Subtitles | إنه يود أن يشكرك على إنقاذ حياته .طيلة تلك الأعوام الماضية |
- Sanırım seni aramak istiyor. Sanırım sana çıkma teklif etmek istiyor, bilirsin, akşam yemeğine falan. | Open Subtitles | أظن إنه يود أن يطلب منكِ الخروج لتناول العشاء. |
Her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak istiyor. | Open Subtitles | إنه يود أن يحرص بأن كُل شيء يسير على ما يُرام. |
- Sorun değil. - Hayır, sarılmak istiyor. | Open Subtitles | ـ وهذا لا بأس بهِ ـ كلا، إنه يود أن يعانقك |
Seni bitirmek istiyor çünkü burnunu kırdın ve ona ateş ettin. | Open Subtitles | إنه يود أن يتخلص منك لأنك كسرت أنفه. |
Seni bitirmek istiyor çünkü burnunu kırdın ve ona ateş ettin. | Open Subtitles | إنه يود أن يتخلص منك لأنك كسرت أنفه. |
Günü benle geçirmek istiyor ve hala mükemmel elbiseyi seçemedik. | Open Subtitles | إنه يود أن يقضي اليوم معي ...ومازلنا لم نختار الفستان اللائق |
Seni yemeğe davet etmek istiyor. | Open Subtitles | إنه يود أن يدعوكِ لتناول الغذاء. |
Suç mahâlini görmek istiyor. | Open Subtitles | وقال إنه يود أن يرى مسرح الجريمة. |
Her şeyin normale dönmesini istiyor. | Open Subtitles | إنه يود أن تعود كل الأمور لسابق عهدها |
Seni görmek istiyor. | Open Subtitles | إنه يود أن يراك. |
Karşılığında Heru-ur'un ne istediğini öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | إنه يود أن يعلم ما الذى يريده (هير_رع) بالمقابل |
Hwi-chan, sizin tekrar ayağa kalkmanızı istiyor. | Open Subtitles | إنه يود أن تتعافي من جديد |
Ressamın kim olduğunu öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | إنه يود أن يعرف صاحب اللوحة. |
- O, ilişkimiz yürüsün istiyor. | Open Subtitles | ـ إنه يود أن ينجح الأمر بشدة |
Acı çektiğini görmek istiyor. | Open Subtitles | إنه يود أن يراك تعاني |