Birazcık silinmiş değil mi? | Open Subtitles | إنّها غير واضحة بعض الشيئ الآن أليس صحيحاً؟ يبدو كذلك. |
- Ne? Geri git, geri git. Güvenli değil, gitmeliyiz. | Open Subtitles | تراجعي، تراجعي، إنّها غير آمنة، يجب أن نبتعد |
Birkaç şey yüzünden krallığını yönetebilecek kabiliyete sahip değil. | Open Subtitles | لعدد من الأسباب، إنّها غير قادرة على إدارة مملكتها |
Sonuçta senin de dediğin gibi, zararsızdır, değil mi? | Open Subtitles | أقصد، كما تقول، لحسن الحظ، إنّها غير مضرّة |
Şu an, bu onun ihtiyacı olan yardım değil. | Open Subtitles | إنّها غير مناسبة لهذا الموقف، توقّف |
erkenden ayrıldı. kesinlikle profesyonel değil. | Open Subtitles | رحلت مبكرًا إنّها غير محترفة كليّة |
- Hayır. Senin yanında güvende değil. Onu seviyorsun, bu yüzden söylediğim şeyi yapacaksın. | Open Subtitles | "إنّها غير آمنة معك، إنّك تحبّها، ولهذا ستنفّذ ما أطلبه" |
- Hayır. Senin yanında güvende değil. Onu seviyorsun, bu yüzden söylediğim şeyi yapacaksın. | Open Subtitles | "إنّها غير آمنة معك، إنّك تحبّها، ولهذا ستنفّذ ما أطلبه" |
Ama hiç komik değil. | Open Subtitles | -حسنٌ، إنّها غير مضحكة -تشارلي فان دورن) ) |
Ben olsam çok heyecanlanmazdım. Son zamanlarda pek keyifli değil. | Open Subtitles | {\pos(192,235)}لا تبالغي في الحماس إنّها غير مسرورة مؤخراً |
Bu uygun değil. | Open Subtitles | إنّها غير لائقة. |
Alışılmadık bir şey değil. | Open Subtitles | إنّها غير مألوفة. |
Bir profesyonel değil o! | Open Subtitles | إنّها غير محترفة |
Burada güvende değil. Birisi Finn'i kaçırmış. | Open Subtitles | إنّها غير آمنة هنا، ثمّة أحد هرَّب (فين). |
Şu an müsait değil. | Open Subtitles | إنّها غير متوّفرة |
Kız temiz değil. | Open Subtitles | إنّها غير نظيفة. |