Hayır kurumuna beş milyon. Kendimi iyi hissediyorum. | Open Subtitles | خمسة ملايين للأنشطة الخيريّة، إنّي أشعر بإرتياح |
Yani, berbat hissediyorum. | Open Subtitles | أقصد، إنّي أشعر بالفظاعة، أشعر بها حقاً. |
Kendimi zaten suçlu hissediyorum. Bir de sen fırçalama beni. | Open Subtitles | إنّي أشعر بالذنب، و لستُ بحاجتكِ لتوبيخي. |
Ama kötü hissediyorum. O yüzden bana vurmana izin verdim. | Open Subtitles | إنّي أشعر بالاستياء فعلاً، لذا سمحتُ لكَ بضربي. |
Birisinin bu dosya dolabını açmaya çalıştığını hissediyorum. Neden? | Open Subtitles | مهلاً، إنّي أشعر أنّ شخصًا حاول أن يقتحم خزينة الملّفات. |
Evet. Evet hissediyorum. Bence bunun üstesinden geldik. | Open Subtitles | أجل، أجل، إنّي أشعر بخير . أعتقد أنّنا حققنا إنجازاً هنا |
Üzgünüm. İşler yolunda gitmiyor gibi hissediyorum. | Open Subtitles | .إنّي أشعر بالحزن .أشعر أن الأمور لا تسير بيسر |
Sadece kendimi çok kötü hissediyorum Bu çocuğun burada yaşadığını Tek başına bu karmaşa içinde. | Open Subtitles | إنّي أشعر بالسوء على اضطراره للعيش هنا وحيداً في هذه الفوضى. |
Şimdiden daha iyi hissediyorum. Görüşürüz. | Open Subtitles | إنّي أشعر بأنّني أفضل مع السّلامة |
Çok korkuyorum. Bizi yakalayacaklar. Bunu hissediyorum! | Open Subtitles | إنّي مُرتعبةٌ للغاية، سينالو منّا، إنّي أشعر بذلك! |
Cidden sanki takip ediliyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | إنّي أشعر بأنّ أحدهم يتجسّس عليّ الآن |
Dürüst olmak gerekirse seni kardeşinle ve kesinlikle hiç uğraşmak istemediğin eski aşkınla bir yolculuğa ittiğim için suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | إحقاقًا للحق، إنّي أشعر بقليل من الذنب لدفعك إلى استقلال سيّارة مع أخيك وخليلتك السابقة والتي من الجليّ أنّك لا تحفل بها البتّة. |
Gerçekten de böyle bir görevim olduğu için kendimi kutsanmış hissediyorum. | Open Subtitles | "بأمانة، إنّي أشعر أني مبارك لأنّي أحمل هذا الواجب" |
Birçok kez söylediğim gibi, Dr. Sweets pişmanlık hissediyorum. | Open Subtitles | كما قلتُ لك مرّات عديدة د. (سويتز)، إنّي أشعر بالندم |
Kendimi suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | إنّي أشعر بالذنب. |
Salazar'a olanlar ve onu öldüren çocuk hakkında kendimi çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | إنّي أشعر بالإستياء عمّا حدث لـ(ساليزار)، وعن ذلك الفتى الذي قتله. |
- Ama kendimi kötü hissediyorum. Çok önemsiyorum. Sorun bu, Damon. | Open Subtitles | أجل، إنّي أشعر بالاستياء حيال ذلك، إنّي أكترث كثيراً يا (دايمُن)، وهذه هي المشكلة |
suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | إنّي أشعر بالذّنبِ. |
Bir şeyler hissediyorum. | Open Subtitles | إنّي أشعر بشيءٍ. |
- Kimseye tehdit teşkil etmiyor. - Mr. Gennaro, daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | . إنّها لاتشكل تهديداً لأيّة أحد - سيّد (جينرو)، إنّي أشعر بحالٍ أفضل - |