Ama isyankâr kardeşimi sorarsan... endişeleniyorum. Hâlâ insan olduğunun kanıtı. | Open Subtitles | إنّي قلقة على أخي المُتمرّد هذا إثباتٌ أنّكِ لازلتِ بشريّة |
O kadar kabarıklığın altında vajinanı bulamaz diye endişeleniyorum. | Open Subtitles | إنّي قلقة أن مع كلّ تلكَ الطبقات فلن يتسنى له إيجاد مهبلكِ. |
Senin için endişeleniyorum sadece. Oldukça yalnız görünüyorsun. | Open Subtitles | انظر، إنّي قلقة عليكَ، فإنّكَ تبدو مستوحدًا بحقّ. |
endişeliyim. Bu ada hakkında... Hayatta kalmak için yapmak zorunda olduğu şeylerin onu değiştirmiş olabileceğinden. | Open Subtitles | إنّي قلقة , على هذه الجزيرة لم يتحتّم عليه سوى النجاة |
Homie, ben biraz endişeliyim. Saat 2:00 ve 4:00 arasında hiç müşteri gelmediğini biliyor musun? | Open Subtitles | عزيزتي، إنّي قلقة قليلا، أتعلم أنّه لم يأت أيّ زبائن بين الثانية والرابعة؟ |
Yalnızca birinin sana tuzak kurmaya çalışmış olabileceğinden endişelendim. | Open Subtitles | إنّي قلقة وحسب بأنّه ثمّة من كان يحاول الإيقاع بكِ! |
Baba, çok fazla yiyorsun. Sağlığın için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أبي، أنت تأكل كثيرًا إنّي قلقة بشأن صحتك |
Üç tane mesaj bıraktım. Biraz endişeleniyorum. | Open Subtitles | تركتُ لها 3 رسائل، إنّي قلقة قليلاً |
Onlar için çok endişeleniyorum. | Open Subtitles | إنّي قلقة جداً عليهما. |
Onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | إنّي قلقة عليه. |
Gerçekten de endişeleniyorum. | Open Subtitles | إنّي قلقة حقاً. |
Neredesin? Bak, çok endişeleniyorum. | Open Subtitles | إنّي قلقة جدًّا، اتّصل بي. |
Senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | إنّي قلقة عليك فحسب. |
Babam için endişeleniyorum. | Open Subtitles | إنّي قلقة على أبي. |
Babam için endişeleniyorum. | Open Subtitles | إنّي قلقة بشأنه |
Senin için endişeleniyorum Walter. | Open Subtitles | إنّي قلقة عليكَ يا (والتر). |
- Ben görev konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | إنّي قلقة بشأن الآلة. |
endişeliyim. | Open Subtitles | إنّي قلقة. |
Affedersin, senin için endişelendim. | Open Subtitles | آسفة، إنّي قلقة عليك فحسب. |
endişelendim. | Open Subtitles | إنّي قلقة |