"إنَّها" - Traduction Arabe en Turc

    • Bu
        
    • O
        
    • bir
        
    • gibi
        
    Bu yüzden kendimi seninle kıyaslamam haksızlıktı. Open Subtitles لذا حقَّاً إنَّها ما كَانَ عادلَ منّي لمُقَارَنَة نفسي إليك
    Böyle dediğim için kusura bakma ama Bu durumda Bu sana bağlı değil. Open Subtitles أَعْرفُ، وأَعْفو عنّي لقول هذا، لكن لَرُبَّمَا في هذه الحالةِ حقَّاً إنَّها لَيسَ راجع لك.
    Ayrıca babanın bırakıldığı, ...yere Bu kadar aşina olman da pek iyi görünmüyor. Open Subtitles ويَبْدو في حالة سيّئة حقَّاً إنَّها بأنّك كُنْتَ مألوف جداً بالشريطِ حيث أَبّكَ تُخلّصَ منه.
    O malesef kör. Teteeni körlüğünün hayatına mani olmasına izin vermemekte kararlıydı fakat su taşımak gibi basit işler, artık daha uzun zaman alıyor ve onun için tehlikeli olabiliyor. Open Subtitles إنَّها عمياء ، قرَّرت تيتيني أن لا تدع العمى يتعارض مع حياتها
    O mesajları öylesine gönderdiğini sanmıyorum ve artık bunu devam ettiremeyeceğimizi düşünüyorum. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ، حقَّاً إنَّها فقط نَقرَ في لي، وأنا فقط، أنا لا أعتقد بأنّنا يَجِبُ أَنْ نَعمَلُ هذا أكثر.
    Arada bir Eddie'yi dışarı çıkarmasının ne zararı var? Open Subtitles الذي يَآْذي حقَّاً إنَّها إذا يُطلقُ عنان إدي نادراً جداً؟
    Bedene bir özgürlük hissi veriyor, öyle değil mi tatlım? Open Subtitles يَعطي الجسمُ حقَّاً إنَّها a إحساس الحريةِ , huh، عسل؟
    Ren geyikleri vahşi hayvanlar ve boynuzları bıçak gibi keskin. Open Subtitles إنَّها حيوانات برية وقرونها حادة كــالسكاكين.
    Bu arada kullanıyorum Gerçekten harika bir şey Open Subtitles الذي بالمناسبة أنا أَستعملُ. حقَّاً إنَّها رائعُ.
    Bu gerçekten dil sürçmesine çok açık bir kelime öyle değil mi. Open Subtitles حقَّاً إنَّها كلمة مدهشه يُمْكِن أَستخدمهـا في عديد مِنْ الطرقِ المختلفةِ.
    Profesyonel olmak istiyordu ama ola ola ayakçı olunca, Bu epey koymaya başlamıştı. Open Subtitles أرادَ لِكي يَكُونَ محترفاً، لَكنَّه إنتهى أنْ يَكُونَ ولدَ الحذاءَ، وبَدأَ حقَّاً إنَّها وُصُول إليه.
    Bu benim sorumluluğum. Ben hallederim. Tamam mı? Open Subtitles إنَّها مسؤوليتي الآن و سوف أتكفَّل بالأمر
    Bu benim sorumluluğum. Ben hallederim. Tamam mı? Open Subtitles إنَّها مسؤوليتي الآن و سوف أتكفَّل بالأمر
    Bu saçma sapan bir şey. Bunu herkes yapabilir. Open Subtitles إنَّها لوحة تافهة يمكن لأي شخص رسم مثلها
    O ne bilir! Biz mükemmel bir hızla gidiyoruz. Open Subtitles إنَّها لا تعلم, بأنَنا نخطوا بالإفضل ونحو الأفضل
    O isyancılar tarafından kontrol edilen bir alana giriyor. Open Subtitles إنَّها متجهةٌ لمنطقة, تُحكم بواسطة المتمردون
    O vefat ettiğinde Bethany taşındım. Open Subtitles إنَّها ممرضتهُ الخاصة والشخصُ الذي يعتني به
    O bir hiç. Bunu ona çok yakında ispatlayacaksın. Open Subtitles إنَّها نكره, وسترينها ذلكَ في الوقت المناسب
    En azından bir şarkı fazladan söylemezsek ayıp olur. Open Subtitles إنَّها هنا مع والدها. سيكون من الوقاحة ألّا نعزف أغنية أخرى على الأقل.
    (yani biri ölürse,Bu,film icabı olmayacak) herşeyi olduğu gibi çekmek zorundaydım, Open Subtitles إنَّها ليست دراما وليست هناك لقطة أخرى. كانعليَّفِعلاًأن أصور الحدثكمايحدث،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus