"إنَّ هذا" - Traduction Arabe en Turc

    • Bu
        
    Görüyorsunuz ya, Bu, cin ve müşteri arasında özel bir şey. Open Subtitles كما ترى، إنَّ هذا جزء من الإمتياز الذي يُمنَح للجنِّي
    Yani, Bu yazılanlara en fazla vasat diyebilirim. Open Subtitles حسناً، أعني إنَّ هذا الكتاب بسيط بالنسبة لعظمته
    Bu bu onu geri getirmiyor ya da acıyı alıp götürmüyor. Open Subtitles إنَّ هذا لن يُعيدها للحياة، كما أنه لا يُبعِد الألم
    Bu nedimelerin işareti oluyor. Open Subtitles إنَّ هذا هو التلميح على نزولكُنَّ أيتها الوصيفات
    Tatlım, Bu çok tatlı ama Bu gece değil. Hepimizin baş ağrısı var. Open Subtitles يا عزيزي، إنَّ هذا رائع، لكن ليس اليوم فنحن جميعاً مُصابين بالصداع
    Phoebe, Bu konuşan kötülük Onunla savaşmalısın. Open Subtitles فيبي، إنَّ هذا حديث شيطاني. عليكِ مواجهة هذا
    Bir adamın benim için yaptığı en seksi şey Bu. Open Subtitles إنَّ هذا أكثر الأمور إثارةً، مما فعله لي جميع الرجال سابقاً
    Pekala, Bu birkaç şekilde sonuçlanabilir ama hiçbirisi de iyi bir son değil. Open Subtitles إنَّ هذا الأمر سينتهي بطريقتين ولن تعجبك أياً منهم
    Az önce söylediğim gibi Bu adamın aklı başında değil. Open Subtitles كما كنتُ أقول إنَّ هذا الشخص مضطرب عقليًا
    Lütfen kelepçeyi çıkar, Bu işkenceden farksız. Open Subtitles قم بتحرير يدها الآن رجاءً إنَّ هذا تعذيب
    Az önce söylediğim gibi Bu adamın aklı başında değil. Open Subtitles كما كنتُ أقول إنَّ هذا الشخص مضطرب عقليًا
    Bu anlaşmanın bir parçasıydı. Bunu yapmam hoşuna gidecek. Open Subtitles إنَّ هذا جزءٌ من الإتفاق, فهيَّ تُحبُ أن أقومَ بذلك.
    Bu, ya seversin ya da akıllısındır şeylerinden birisi işte. Open Subtitles حسنٌ، أتعلمُ إنَّ هذا من بين تلكَ الأشياءِ التي إمَّا أنكَ تحبها أو أنكَ سليمُ العقلِ.
    Kâhin, gitmem gereken yolun Bu olduğunu söyledi. Open Subtitles قالتْ لي العرّافة إنَّ هذا هو الطريق الذي علي أنْ أسلكه
    Vay! Bu adamın dolabında seninkinden bile az yiyecek var. Open Subtitles يا إلهي, إنَّ هذا الرجل لديه في ثلاجتة أقلُ بكثيرٍ مما لديكـِ
    Bu bina çok eski ve kablolar da dolayısıyla. Open Subtitles حسناً, إنَّ هذا المبنى قديمٌ للغاية بالإضافةِ إلى الشبكةُ الكهربائيّةُ المحيطة
    Bu adamın burada resmen cephaneliği var. Open Subtitles يا إلهي, إنَّ هذا الشخصِ لديهِ ترسانةُ أسلحةٍ كاملةٍ هنا
    İyi de Bu hiçbir mermiyle uzaktan yakından alakası yok. Open Subtitles ولكن لا تصيبكـ إنَّ هذا لا ينطبقُ تماماً مع أيًّ من هذه الطلقات
    Gabby, Ambulanstayken yapman gereken tek bir şey vardı ama artık Bu ekibin bir parçasısın. Open Subtitles إنَّ هذا لشئٌ لا يؤخذُ بالحسبانِ عندما تكوني المسؤولة ولكنَّكـِ جزءٌ لا يتجزء من الفريقِ الآن
    Bu resmen insan kaynakları ihlali! Open Subtitles حسناً, إنَّ هذا إنتهاكـٌ للمواردِ البشرية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus